türbanı aile ve çevre baskısı ile takmış olan kadındır efendim. gönlü başka yerde ama aile başka yerde.
'' kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür , kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür. (zilzal 1-8) '' noktasından hareketle kapattığı saçları için sevabını , dar giyerek hatlarını belli ettiği götünün-başının artık her neresi ise orasının günahını sırtına yüklenir ve yalnız bir kovboy gibi güneşin battığı yöne doğru atını sürmeye devam eder. gerisi de kimseyi ırgalamamalıdır.
not: bünyemde türban barınmamakta olup kapanma ya da kapanmama veya bunların sınırlarına dair yüksek irtifada atıp tutmaya dair alerji bulunmaktadır.
kişinin yalnızca kendisini ilgilendirmektedir.
kişi inandığı dinin gereklerini yerine getirmekte veya getirmemekte özgürdür. fakat bu iki seçenekten birini seçeceksin, ya getirir ya getirmezsin gibi değerlendirilmemelidir. örneğin, islam örneğinden konuşacak olursak bu kişi namaz kıldığı halde alkol kullanabilir veya namaz kılmaz; ama alkol de kullanmaz. bunu yargılayacak merci toplum değildir; toplumun bireye bu konuda bir dayatması olamaz, olmamalıdır.
kaldı ki, yine islam üzerinden konuşuyorum, toplumumuzun kaçta kaçı dininin bütün gereklerini yerine getirmektedir ki inandığı için örtünen kadından bu beklenmektedir? "dar giyinmek" hakkı herkes için mevcuttur, haklar insanlara başka tercihleri üzerinden dağıtılmamaktır. çelişkiyse çelişkidir, çirkin görüntüyse çirkin görüntüdür, sonuçta kişi kendi çelişkisi ve çirkinliğini (ki çirkinlik veya çelişki olduğunu da düşünmüyorum) yaşamak özgürlüğüne sahiptir.
türbanlı bir kadın da açık giyinebilir, giyinebilmelidir. alkol kullanabilir, sevgilisi olabilir, açık alanda sevgilisinin elini tutabilir, öpüşebilirler de. bizler nasıl ki toplumun geri kalanının bunları yapabilme hakkı olduğunu savunuyorsak, türbanlı bir kadının da bunları yapabilme hakkı vardır. asıl ikiyüzlü olan işine geldiğinde özgürlüğü savunurken işine geldiğinde kişinin hayatına karışabilme hakkını kendinde görmektir. peki çok sevgili dostlar sorarım size, türbanlıysan x yapamazsın, yapmamalısın diye bıt bıt öttükten sonra türban kadının özgürlüğünün kısıtlanmasıdır, zorla kapatıyorlar vs argümanlarının ne değeri kaldı?
sana ne? insanların ne giydiğinden, kimle seviştiğinden, ne içtiğinden sana ne? ruhunuz badem bıyıklı olmuş sizin, tek farkınız bir başka kesimin özgürlüğünü kısıtlama çabanız.