"fiziken kısıtlar." diye cevaplanabilecek soru.
öncelikle şakaklardan ileri doğru bir çıkıntısı oluyor niyeyse bu türbanın. yandan bakıldığında kafanın üzerinde üçgenin tabanı olacak şekilde, üçgenin tepe noktası ya yanaklarda ya da çeneye yakın bir noktada oluyor. bu durumda kişinin görüş alanını kısıtlayan bir üçgen çıkıyor ortaya. araba sürerken lazım olduğunu düşündüğüm kısım işte bu kısım. kafayı boyundan çevirmediğin sürece sağı solu görmene engel oluyor. çoğu durumda yolun ortasına ya da milletin önüne kırmalarına rağmen göz göze gelemiyor bu insanlar. korna çalıp yolun kenarında ateş yakarsanız bir ihtimal kafasını çevirmesini sağlayabilir ve göz göze gelmeyi umabilirsiniz. şimdi illa türban karşıtı olduğumuzu düşünenler peydah olacaktır. alakası yok efendi. isterse çarşafa girsin, isterse çıplak gezsin, isterse kafasına beton döktürsün ama trafikte kendisine başkasına zarar verebilecek şekilde yer almasın insanlar. sadece anneannesi, babaannesini geçtim bazı kuzenleri bu tercihi yapmış bir insanım. yadırgamam hiç de karışmam. ama "ben geri geri çıkarken çok zorlanıyorum, göremiyorum" diyen arabasını başkasına çıkarttıran kuzenim var.
trafikte ise çoğu kez denk geliyorum bu anlara. özellikle ışıksız kavşaklarda dönüşlerde sanki hiç araba yokmuş yolu babası açtırmış gibi dönen birisi varsa malesef böyle çıkıyor. yok ben trafikte bu durumlara hiç şahit olmadım diyenler varsa şehirlerinde yaşamak isterim.
özetle türban, kask, kaynak gözlüğü ne takarsa taksın bu görüşü kısıtlıyor ve trafikte tehlike yaratıyorsa bunu kaynakçıları korumak adına körü körüne savunmak yanlıştır. ayıptır. elinizi vicdanınıza koyun. ve lütfen bu eylemi
fetullah gülen'in 75 milyonun vicdanı olması durumundan bağımsız olacak şekilde gerçekleştirin.