siyaset yapan, siyasetçiye akıl bahşeden askerden daha tercihe şayandır. sonuçta şöyle operasyon yap, şurada mevzilen, şu kadar askerle savunma yap, saldır, şu tür silahları kullan demiyor. dediği şu: "önlemini al. hatalarını tekrarlama." evet, eksiği, fazlası yok, bunu diyor. sen:

- fi tarihinde kaçakçılıkla mücadele etmek için kurduğun dandik karakollarda askerini savunmasız bırakıyorsan,
- arazi dağlıktı, hava yağışlıydı, sis vardı gibi gerekçelerle 18 saat saldırı alan karakoluna intikal edemiyorsan,
- askerine damacana su ulaştıramıyor, kış günü dere suyunda yıkanmasına, aynı suyla yemek pişirmesine sebep oluyorsan,
- ilaç ulaştıramıyor, askerinin tarihi geçmiş ilaçları kullanmasına sebep oluyorsan,
- profesyonel orduya geçmiyor, eğitimsiz gençleri bölgede yıllardır savaşan adamın karşısına dikiyorsan,
- birliğindeki komutan askerlerine ana-bacı sövüyorsa,
- komutanın askerinin eline ceza niyetine pimi çekilmiş el bombası veriyor ve dört askerin şehit oluyorsa,
- kendi döşediğin mayınlı bölgeye askerini gönderiyorsan, altısı birden şehit olduktan sonra "hiç önemli değil, ufak tefek hatalar olur" diyen bir komutanına soruşturma bile açmıyorsan,
- birliğinin basılacağının istihbaratları 6 ay içerisinde üç kez bildirildiği halde, saldırıdan bir gün önce teröristleri gören köylüler de istihbarat verdiği halde hiçbirisi ciddiye alınmıyorsa, saldırı alacaksınız, birliğin dışına duvar örün uyarıları dinlenmiyorsa,
- terörle mücadele için kurduğun jitem kontrol çıkıyorsa, 17 bin faili meçhul yaratıyorsa, suçsuz masum insanlara bok yediriyorsa, yaz günü günlerce güneş altında bekletiyor, karınca yuvasına oturtup işkence ediyorsa,

vs. vs. vs.

kimse kusura bakmasın, liberal-miberal, birileri çıkacak çatır çatır eleştirecek ve akıl da verecektir. nedir yani, dokunulmazlık zırhıyla bugüne değin eleştirilmediği için bu hale gelmiş bir kuruma çiçek yaptırıp mı yollayacaktılar?

eleştirilmek güzeldir. cumhurbaşkanı, başbakan, tbmm, tüm siyasiler ve devlet organları eleştiriliyor bu ülkede. hem de acımazsızca. tsk da elbette eleştirilecek. eleştireceğiz ki yanlışlar düzeltilecek. ha bunun adı kimilerince akıl verme olarak algılanıyorsa, evet akıl da verilecektir. bunu bilir, bunu söylerim.

ordunun içerisinde "cunta" olduğunu, yani "askerlerin aslında iyi de, çevresinin kötü olduğunu" savunurlar. daha da yanisi: ordunun zihniyet olarak "demokratik" olduğunu, hakka hukuka saygılı olduğunu ancak içerisinde bazı darbeciler olduğunu (ve hatta bunların da ihraç edildiğini) savunurlar.

adına liberal deyip de bu denli egemen ideoloji ve devletle bütünleşen başka liberal tanımadım.

tabii amaç belli: aynı anda hem neoliberal dincileri hem orduyu hem de tabii kendilerini aklarlar.

buyrun benim;

konuhakkinda uzun uzun yazacagim (ayni zamanda turk ordusunun dunyanin en guclu 3. ordusu olmasi basligina da yazacagim) amma ve lakin fazla vaktim yok simdilik kisa birkac sey yazayim ileride motivasyonum olursa duzeltir genisletirim.

1. cok ama cok uzgunum ama toplum yonetmek teknik bir istir, sizin bunu boyle algilamamanizin sebebi bu isin fazlasi ile karmasik olmasidir. ha ama bu gun bu isin bilimini yapmaya calisan bircok bilim insani vardir (usenmezsem buraya en az 10 tane kaynakca yazarim ama simdilik sadece the century of the self belgeselini buraya kaynakca olarak koyayim) , bu baglamda inceler isek amerikan toplumu tam anlami ile korkularindan hayallerine kadar tasarlanmis ve dizayn edilmis bir toplumdur ve kimse kusura bakmasi (dizayn edenlerin dizayn edis amacina uygun olarak) tikir tikir calismakta rasyonel olculebilir sorunlarina rasyonel olculebilir cozumleri (sistemi dizayn edenler tarafindan cozum olarak algilanan seyleri - bu paranetezlerin amaci toplumu dizayn edenler tarafindan tanimlanan sorunun toplumdaki esitsizlik ve toplumu dizayn edenler tarafindan tanimlanan cozumun toplum refahi olmadigini vurgulamaktir) hesaplayarak koyabilmektedir. (bkz: matrix'in bekasinda zion'un anlam ve onemi)

bu durumun etik, etki ve sonuclarinin uzun uzun tartisilabilecek olmasi bu durumun gercekligini degistirmdigi gibi ornekte bahsi gecen dizaynin dunyanin geneli tarafindan arzulanir bir dizayn olmakligini da degistirmemektedir. bu sistemin (elbette bu gun icin) en cok istenen sistem oldugunun en buyuk kaniti amerikan konsoloslugunun onundeki vize kuyruklaridir. begenin ya da begenmeyin bu kuyrukar, kuba konsoloslugunun onundeki vize kuruklarindan uzundur. nedenini bilmemekle birlikte sunu soyleyebilirim ki insanlar kucuk bir olasilikla asiri refah icinde yasayabilecekleri bir toplumu, bu olasiligin inandirici bir bicimde var olmasi kosulu ile, baska bir deyisle bill gates in ya da sakip sabancinin kanli canli birer adam olmalari kosulu ile, herkesin azami ihtiyaclarinin karsilanmasinin garanti oldugu ancak asiri refaha ulasmanin mumkun olmadigi bir topluma tercih edebilmektedirler.

2. bu baglamda incelendiginde teror de gayet teknik bir sorundur. bu gun tum dunyada cevresindekilerden daha guclu ulke ya da guruplar tarafindan mutsuz edilen insanlar vardir, ancak bu gun kizilderililer, cecenler, filistinliler, cinde yasayan turk azinliklar, almanyadaki turkler, guney afrikadaki zenciler; pkk ni bu gun turkiyeye yaptigi duzeyde kendi muhataplarina zarar verememektedirler. bu sayilan guruplarin ezilmislikleri ve siyasi cikmazlari sosyolajik hak analizi tartismalarina konu olabilir durumdadir ancak, kizilderililerin amerikaya karsi pkk benzeri bir harekete girisememesi, ya da filistinlilerin israilde canli bomba patlatamamasi tamamen teknik bir konudur.

yani teknik ustunlugu kurar isen bu insanlarin mutsuzluklarini cozmeden de zarar gormeni onleyebilirsin. baska bir deyisle bu gun turkiye karakoluna saldiran 57 kisiyi hic bir turkiye askeri olmeden, oldurulmus olsa idi (baska bir deyisle turk ordusu olmasi arzulandigi kadar guclu olsa idi) , ben daha az zarar gormus olacaktim. ya da askeri olarak eli kolu baglanan bir isyan, mecbur olarak cozumu siyasi hareket ve soylemlerde aramak zorunda kalcak idi.

bu tipki benim amerikada trafikte bana yamuk yapan bir adami (tamamen teknik sebepler yuzunden) levye kullanarak dovemeyisim nedeni ile bir avukat bulup, bu adama can guvenligimi tehlikeye attigi gerekcesi ile dava acmak zorunda kalmam sekilnde algilanabilir. (gecmis olsun demeyin ornek farazidir.)

ha bu askeri ustunlugun teknik bir mesele olmasi, kurtlerin ugradigi haksizliklari degersiz-onemsiz kilar mi, kilmaz. ancak onun tartisilacagi platform daglar degildir. daglarin sart kural ve gereklilikleri, kurt meselesini tartisilmasi arzulanan platformlarin sart kural ve gerekliliklerinden farklidir. hukumet ve ordudan beklenen her iki platformun sart kural ve gerekliliklerine uygun bicimde hareket etmeleridir. ancak %10 baraji orneginden hareketle siyasi platformda, 2 ayda 60 a yakin kayip orneginden herekeltle ile askeri platformda gerekliliklerin yerine getirilemedigi ortadadir. bahsi gecen libosun rahatsizligi bunadir.

parasinin karşılığını istiyordur. her ortamda vardır fikir veren, birşeylerin sürekli yanlış gittiğini gördükçe. akıl almak zayıflık değildir, almamak zayifliktir. biz eğitimimizden, yolumuzdan, aydinlanmamizdan kisarak ayakta tutuyoruz askeriyeyi, duayla değil.

çok önemli çelişkelerini yaşayan liberaldir, o açıdan incelenmelidir. şöyle ki:

bütün o ilerici özgürlükçü, demokratik katılımcı, askeri sorgulayıcı sivil diskurunun altında konu pkk olduğu anda fındık beyinli ulusalcının bir arpa boyu ilerisinde retorik üretememesi takdire şayandır.

pkk savaşmaktadır çünkü

* yediği kaba sıçmakta, demokratik ortamın getirdiği avantajları kullanmamakta ısrar ederek, sadece kendi keyfinden dağa çıkmaktadır.
* seküler ve dinsiz olduğu için türkiye cemaatini "bölmektedir."
* amerikanın kucağını oturmuştur

sonuçta insan değil de, başka bir galaksiden gelmiş silikon bazlı bu uzaylı ırkı, beşerinin ötesinde, çağlar ardından gelen bir kötücülükle, vatani görevini -istemeden bu arada- yapan necip mehmetçiklerimizin kanını içmekte nedensiz ısrar etmektedir.

işte sadece ve sadece bu nedenle kürd sorunu aslında teknik bir sorundur. devletin makbul kürdü olamayanlar verimli olarak öldürüldüğünde de sorun çözülecektir.

kemalizm ile liberalizm arasında böylece bir fark kalıyor. en azından kemalizm ideolojiler üstü olduğunu kendi ifade edecek kadar salak^*, ama liberalizm bundan o kadar emin ki söyleme ihtiyacı bile duymuyor.

(bkz: ne yazdığına bakılmadan çok kötüye bastıran yazar)

(bkz: post rock/@nerdetakordabirak)
(bkz: nerdetakordabirak/@bir takim dis mihraklar)

ne diyordu bir takim dis mihraklar? nerdetakordabirak'in yazdiklari okurda ve sozluk yazarinda isyan ve mesrulastirma hissiyati doguruyor, yani yazdiklarinin hedefi furdugunu gosteriyor. yanlis anlamayin dashing, bircok yerden gorebilirsiniz bunu. ornegin ulusalcilarda, "aa bunlar dost degil miydi?" hissiyati doguruyor, turkiye cumhuriyeti denen ulkenin resmi ve askeri dusuncesinden sapma gafletine dusmusler hakkinda, "anti-kemalist bulma ve yasatmamama" dedektorunu sarja takmayi unutanlar icin hakikat bu minvalde. nasil da darmadagin ediyor sizi ne mutlagim ne de muglak? gordunuz mu lan? kimse kusura bakmasin, ama cerceve dagitma islemi onu eksi sozluk'un en kiymetli yazari yapiyor.

benim payima dusen ise su oldu: kendimi anilan entarilerle birlikte sonsuz bi dongu icinde buldum, bi nevi dijkstra algoritmasi. ayrica bi nerdetakordabirak gibi, bi bir takim dis mihraklar gibi, bi ne mutlagim ne de muglak gibi ve bi dashing gibi afili nickler secemedigim icin hayiflandim. asc ne lan? kisaltma. bravo! ama nerde zeka piriltisi? yuhh diyorum sana asc, yuzlerce kere yuhh yani...

peki nedir bu suursuz liberal? adi ustunde suursuzdur, belki de liberalligini yitirmistir. elestirelligini kaybetmistir. devlette saplanip kalmistir. radikal olamamistir. belki bundan anladigi bi gaste adidir. ya da taraf olma halidir. (belki alakalidir: liberallerin devletçileşmesi) bu kirli savasta, derin hesaplarin dondugu bi arenada elbet sorgulama yapilacaktir. baskin yiyen karakola bes saat destek gondermemek bi baska duzlemde tahlil yapilacak doga olayi olabilir.

ama bahsedilen, akp hukumetinin ve tsk'nin hegemonyasi altinda bu ihmalkarliklarin otesinde bu savasi tartismaya kapamak. savasin nedenlerini buharlastirmak, ama sozde hakikati katilastirmak. ne ucuncu sesin, ne de sahte seslere karsi gercek sesin ortaya cikabilecegi potansiyelleri budamak ve buna -oyle ya da boyle- yardimci olmak. aldatici bi ikilik duzleminde yasayip gitmek. "son tahlilde", alin size iki secenek: zor veya riza. sec bakalim.

su ucuncu secenek olgusu, belki de sifir noktasindan bu yana kadim sorunlarindan biri oldu. her tarafta, her zaman bi ucuncu secenek, ucuncu yol, ucuncu bilmemne.. bu, iktidarlar karsisinda pirupak kalma arzusu oldugu kadar, bi kurtulus ozleminin de sembolik anlami . nasil hareket edilecek? suurumuzu korumak icin kiyida kosede street fighter mi oynayacagiz habire? gerci orda da bi ucuncu yoktu, hem oyuncu hem de seyirci konumunda yasayip gidiyorduk.

gercek hayata donun. yetti artik, kac yasina geldin hala oyun da oyun. ucuncu yolu liberal bulamaz; belki de bulmamali. bi de soyle bisi var; belirtmeden gecersem gece uyuyamam ben. murat belge de biyografisinde belirtmisti yanilmiyorsam. kurt sorunu hakkinda radikal olan bi turk liberali gordunuz mu? yillarin birikiminden bahsediyorum, sifir noktasindan bu yana; oyle ya da boyle bahseden solcular/sosyalistler.. turk liberaller ise, bu soylemleri bicimsel anlamda taklit edip yok efendim "cozum onerisi", yok efendim "yol haritasi", yok efendim "acilim" gibi goz alici ve naif batakliklara saplanip kaldilar. hal boyle olunca, ayni kemalistler gibi toplum muhendisi olup ciktilar. suurlu olanlari bu cerceveyi darmadagin etti, elestirileri aldi basini gitti, kurtulusu buldu. aferin onlara. ki kendisini oyle adlandiriyorsa dashing buraya aittir, asc icin bisi diyemem ben. suursuz olanlari ise, hah iste boyle "askeri akil" derdine dustuler. tum diger soylemler dondu kaldi.

asc'nin payina dusen son sey ise elma olmus. ne elmasi? elma da nerden cikti? efendim, gokten uc elma dusmus. birini afiyetle yemis, biriyle yercekimini hesaplamis, son elmayi ise sahura saklamis. ya. hersey niyette sakli.

tsk ne kelime; son yunan ayaklanmasında dahi televizyonlardaydı, hala da vardır. kalıbımı basarım.

(bkz: ordu göreve diye bağıran liberal)

bilmedigi meseleler hakkinda konusandir.

artik her ciddi pkk eyleminden sonra gormeye aliskin oldugumuz liberal turudur. tsk'nin pkk karsisinda basarisiz olmasi sonucunda tureyen, ama devletin terorizm soyleminin disina adim dahi atamayan liberaller bu sekilde bir tasla iki kus vururlar.

birincisi malumdur, tsk'nin sinirsiz belledigi insani ve siyasi-ekonomik sermayesinin hoyratca tuketildigini soyler bu sekilde. der ki, "sen bu isi duzgun yapmayi bilmiyorsun, cok asker oluyor, ihmalkar davraniyorsun". soyledigi dogrudur ama mantigi yanlistir, vardigi nokta da yanlistir elbette. tsk'nin yaptigi seyin dogrululu-yanlisligi, yani militarist pratigini ve bu meseledeki esas rolu tartisilmaz kilar bu sekilde, gorunmez kilar. "kurd hareketi tsk operasyon yaptigi icin karsilik veriyor" hakikati de buharlasir bu sekilde. kurd hareketi ile mucadele teknik bir meseleye indirgenir, karakol yanlis yerde yapilmistir falan yani. halbuse, meselenin cozumu ancak be ancak operasyonlarin durmasi ve kurd hareketi ile talepleri uzerinden siyasi pazarlik yapmak ile mumkundur.

ikincisi cok malum degildir. kurd hareketinin iradi sekilde gerceklestirdigi yani kendi oznelligi ile var olma sekline bir saldiridir. kurd hareketinin eylemleri aslinda tsk duzgun calissa -yani teknik mesele cozulebilse- hic etkin olmayacaktir. resmen "pkk kimdir ki?" denmektedir, istesen alt edersin denmektedir. ha bi de, kurdler ve pkk ayridir zaten, kurd hareketinin mucadele yontemlerinden taviz vermeleri beklenir bu atilan ikinci tas ile, kurd hareketi kendisine yonelik operasyonlar varken eylem yapmamalidir mesela. dogru degildir, ne zaman basladigini bilmedigimiz baris sureci zedelenmektedir bu sekilde..

amac nihai olarak bellidir, iki taraf da tukakadir. statukoda kriztalize olmus terorizm soylemlerin kurd tarafinca kabulu ile tsk'nin siyasete karismasi engellenirse mesele cozulur bu liberallere gore. hakikat diye bir sey yoktur bu liberal aklin iddasi cercevesinde. masa basinda uydurulan soylemlerinin hicbir boka derman olmadiginin ve optimist bir ukala kose yazarligi pratiginden oteye gidemediklerinin tescili ise habur'dan gelen gerillalar sonrasinda yasanan surectir. liberal teknoktarligi sicmakla kalmaz, cok iyi sivar da. onlara gore hala baris gruplarinin yuzbinlerce kurd tarafindan karsilanmis olmasi meseleyi bu hale getirmistir, icazet gerektiren kurd kulturel acilimi degil yani.

dikkat buyurun, liberalizm cok tehlikeli bir seydir teknokratik indirgemeciligi yuzunden. hakiki bir sey yoktur dunyada, dert gercek degildir, yakmaz kimseyi.. varsa da hakiki bir sey, aza kanaat getirmelidir, eyvallah demelidir dayatilanlara. derdin yakiciligi diye bir sey yoktur, yaranin derinligi de hesaba katilmaz. bu zihniyete gore meseleler niteliksel degil, nicelikseldir. catisan taraflar da kendileri icin 5 birim istiyorlarsa 3 unden taviz vermelidirler, baska yol dusunulemezdir. yanlis tanimlanan soruna dogru cozum uretemediklerinin farkinda bile degillerdir.

zannimca kurd meselesi turkiye'deki -islamci veya laik- liberal bozuntularina birakilamayacak kadar ciddi bir meseledir. o yuzden taraf dedigimiz aslinda hayatin gerceklerini iskalayan opstimist ve bir o kadar da gordugu hulyaya inanan bir taraf'tir. kuru tarafgirliktir.

(bkz: mehmet altan/#19269127)

[ek:efendim bunlara şuursuz deyince kızıyorsunuz, şuursuz ayrı, pkk destekçisi çakma solcu ayrı, gerçek özgürlükçü solcu ayrı.]

[ek2:şaka maka ilk ikisi çarpışıyor]