ondan sonra.. ali kübra'yla birlikte tamam mı ? ama elif'te ali'yi seviyor, ondan sonra bunu kübra'da biliyor ama ali bilmiyor tamam mı ? ondan sonra.. hayır bu tarz esprilerden hiç haz etmeyen birisi bile "ondan sonra on bir gelir" demek istiyor, çok rahatsız edici..
toplu taşıma aracında yoluculuk yaparken, yolculuğun o güzel havasını zehir eden bi' çeşit insan türü. aslında orada kız mız demeyeceksin ağzına yüzüne tövbe bismillah. hayır muhakkak akşam üzeri msn'de bu konular hatta her gün her gün, her saat konuşuluyordur ama o otobüste zamanı geçirmek için yapmayın şunu be güzelim, biz de insanız..
yalnız buna 40 dakika gibi kısa sayılabilecek sürede maruz kalan birisi kayışları nasıl koparıyorsa tüm gün bu konuları konuşan bu kızlar nasıl hayatta anlamak mümkün değil. mutasyona uğramış insan türü müdür ? bak onu da anlamak mümkün değil.
susun lan
kevaşeler diye bağırılır ki bunlara.
çoğunun elinde
iphone,
samsung galaxy,
blackberry gibi teknolojik aletler bulunur ve durmadan biryerlere mesaj yazalar. hayır onlarda değil suç, ufacık kızların eline 3000 ytl'lik telefon veren ailelerinde.
nerdeyse her gün maruz kalıyorum bu tiplere. arkama dönüp "yeter be,iki dakika kes" dememek için okuduğum kitaba-dergiye odaklanmaya çalışıyorum(onu da okutmuyor ki sorunlular). geçenlerde bunlardan birkaçı inince otobüsten herkesin yüzünde sevinç ifadesi belirdi resmen.
olayın bir sonraki aşaması bilet kesen muavinle dedikodu yapmak olacaktır sanırım.
yaşını başını aldıktan sonra görüldüklerinde,
"aaa, ben de bunlardanmışım vakti zamanında.."
tepkisi verilir.
toplu taşımadaki herkesin okuldaki ve bu kızların hayatındaki çoğu gereksiz ayrıntıya vakıf olmalarına neden olurlar.bana ne dersin ama yol boyunca bozuk türkçeyi ve muhabbeti zoraki dinlersin,arada başka insanlarla gözgöze geldiğinde yalnız olmadığnı anlarsın.eğer önce onlar inerse arkalarından sıkı bir çekiştirme yaşanır araçta özelliklede teyzeler ve amcalar arasında:)
bir üst versiyonları üniversite öğrencisi olan kızlardır. üniversite mezunu olanları, liselilere göre zihinsel ve fiziksel açıdan daha çok gelişmiş oldukları için çok daha fazla konuda, çok daha fazla kelime türeterek konuşabilmektedir. ben bunlardan oluşan 2 kişilik bir gruba 20 mart 2011 günü bir öğleden sonra metro turizm ile istanbul'dan edirne' ye yolculuk ederken dek geldim. keşke gelmez olaydım.
herşey üds'nin edirne' de yapılmıyor olduğunu öğrenmemle başladı. bana gözüken istanbul yollarını tepip , daha çok sallamasyon kısmı ile ilgilendiğim sınava gidip, kutsal şemsiye görevimi yerine getirdim. sonra can havliyle kendimi evime atma planları yaparak koşa koşa(yazar burada ironi yapmıştır, hangi mal beyazıttan esenlere koşa koşa gider ki), oto gara gittim. zar zor 1 saat sonrasına bilet buldum. ama gözümden de birşey kaçmamıştı. benim gibileri çoktu. sınav için istanbul'a gelen ve geri dönenleri. lakin ben hiçbiri ile sen hangi soruyu ne yaptın muhabbetine girmedim. çünkü yorgundum.
sonra yerime kuruldum. gözümü kapadım. ama o da ne ? bir ses. böyle gıcıklayıcı ve susmak bilmeyen. hemen kontrol ettim. yan tarfatan geliyodu. 2 tane kız üds muhabbeti ediyordu. aman yarabbi. o neydi öyle ? sesleri de yüksek çıkıyor ama kimse itiraz etmiyordu. kızlar bağırsa bile, kimsenin umrunda değildi sanki. host ile göz göze geldik. kaş göz işareti yapacaktım ama yanlış anlar diye yapmadım. onun yerine ters ters baktım. ama host anlamadı. (bu, ya kardeş yan tarafa baksan bas bas konuşuyorlar, bunlar edirneye kadar susmazlar bakışı olmasına rağmen).
ister istemez dinlemeye başladım. başka çarem yoktu. emin olun edirne'ye kadar herşeylerini öğrendim. neleri severler, hangi yemekler bög derler, gece yatmadan önce yüzlerine ne sürerler, anne babalarına nasıl hitap ederler, ali hoca meltem' e nasıl hitap eder, ya da adını öğrenemediğim diğer kıza hocası nasıl öğütler verir, meltem'in kısmeti neden kapalıdır(bence çenesi diyecektim ama susutum), falan filan.
vakti zamanın da kızımızın tekine hocası akademik kariyer yapmasını salık vermiş. ondan bir ışık görmüştür çünkü. öyle bir anlatıyor ki kızımız, sandım einstein var yan tarafta. gerçi ne okuduklarını öğrenemedim. bir tanesi sağlık bilimlerinden girmişte. tıp değildir ama yakın bir bölümdür heralde. diğerini öğrenemedim. üds hakkında kısa kesmeselerdi iyi olurdu. hemen kendilerine geçtiler. biri bitiriyor ben şöyleyim böyleyim, diğeri başlıyor. yuh dedim amk. tamam libya olayını konuşmasınlar ama 2 saat boyunca şunlardan hoşlanırım, buralardan alış veriş yaparım, şöyleyim böyleyim muhabbeti olmuyor. gerçi yolculuğun sonuna kızın tekine iyi sardılar ve orada iyice kızdım onlara. bahsetikleri kızın adını ve oğlanın adını vermeden cümleyi aktarmaya çalışıyorum. çalışıyorum derken tam kelimeleri hatırlamıyorum ama verilmek istenen mesajı görünce anlayacaksınız nasıl birşey söylendiğini. meltem olmayan meltem' e söylüyor. "ya aslında çok güzel bir kız. ben onun yerinde olsam o çocukla çıkmazdım. daha iyilerini, paralılarını bulabirim.güzel kız yani. bilmiyorum ama yanlış yaptı " dedi ve diğeri de onayladı. yuh dedim kardeşim yuh yani. üzüldüm. bir erkek olarak üzüldüm.
işte muhabbetler bunlar. sonra kendimi otogarda buldum.
toplu taşımada toplu taşınmaması gereken az gelişmiş canlı türleri.
toplu taşıma aracında dedikodu yapan liseli kızların çocukluğunu biliriz. göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süre içinde büyüyüp serpilmelerine şaşırmamak elde değil. neredeyse daha dün
korku filmlerinde ip atlayan küçük kızlardı onlar.