temmuz sonlarında ziyaret ettiğim tokyo'da bulunan tema parkıdır. buranın yönetimi dünyadaki diğer disneyland'lerden bağımsızmış o yüzden ücretleri vs hatrı sayılır derecede daha ucuz, çoğu şeyi de daha iyi. disneysea ya da disneyland seçebiliyorsunuz ben hiç disneyland'e gitmediğim için onu seçtim. disneysea daha adult deseler de iki park da gözlemlediğim kadarıyla çoğunlukla yetişkin kaynıyor.
binilebilecek katılabilecek şeyler böyle adrenalin manyağı yapacak şeyler değil ama disneyland'in olayı da o değil aslında. öyle ride'lar da var ama hiçbiri böyle yüksekten düşüren roller coaster falan değil. 3 boyutlu (aklınıza uyduruk bir şey gelmesin ön koltuktan su fışkırtılan falan şekil) sinema/orkestra dinlemek, 360 derece dönen koltukta 10-15 dakika süren tematik sürüşler, sırılsıklam olduğunuz (ve o güneşte ortalama 3 dk içinde kuruduğunuz) roller coaster'ımsı, gün içinde parade'ler, tema parkı gibi gezilebilecek tarzda yerler, kafeler falan var. kapanışa yakın da kalenin üzerinde ışıklı müzik gösterisi oluyor. gemi, sandal, kano, tren falan gibi aletler de var, sırada bekleyip normal ride gibi biniyorsunuz.
inanılmaz keyifli bir yer, hatta bir miktar duygulanıp ağlamış olabilirim. bütün gün gördüğünüz her çalışan el sallıyor, sürüşlerden önce 2 defa güvenlik kontrolü yapıyorlar ve her sürüşten önce aynı heyecanla japonca bir şeyler söylüyorlar. hayatımda gördüğüm en kalabalık yerlerden biriydi, pazar günü ve yazın gitmiş olmama rağmen en fazla 1 saat sırada bekledim. 1 günde de rahat rahat her şeye olmasa da beni tatmin edecek çoğu şeye (splash mountain, mark twain gemisi, tren, haunted mansion vb.) bindim. hatta japonca bilmememe rağmen stitch'le tanışma etkinliğinde onca kişinin arasından stitch beni seçti ve bazı japonca cümleleleri tekrar ettirerek beni de etkinliğin arasına katmaya çalıştı. işte bu denli de kucaklayıcı ve tatlı bir parktır, şimdi gidip birazcık daha ağlayacağım.
*