rpg maker xp ile yapılmış. aynı motorla yapılan başka bir oyun için (bkz: aveyond)

rpg maker xp ile yapılmış dedik oyunu oynamadan da pek alakası yokmuş rpg maker konseptiyle veya aveyondla. daha çok bir adventure oyunuymuş.

oyunu az önce bitirdim. sanırım hakkındaki övgüler yüzünden beklentilerimi fazla tutmuşum ki sonlara doğru ben de tatmin olmamaya başladım.

şimdi entryleri okuyunca kafama dank etti ki asıl dikkat etmem gereken yer senaryonun işlenişi. eternal sunshine of the spotless mind & memento karışımı bir işlenişi var. rpg maker kullanan biri olduğum için bu motordan çıkan oyunlarda müziğe çok önem verildiğini bildiğim için müzik olayını biraz kanıksadım ama evet müzikler çok güzel. espiriler de oldukça yerinde olmuş. kısacası oynayın, pişman olmazsınız.

--- spoiler ---

beni tatmin etmiyor dediğim şey şu; sürekli yüreğimi dağlayacak bir süpriz son filan bekledim, river'ın durumunun bir şeye bağlanmasını bekledim ama öyle bir şey çıkmadı. ikizlerin durumu çıktı ama o kadar buruk bir etki yaratmadı. ha ama zaman zaman şaşırttı mı şaşırttı evet. beni en çok şaşırtan asıl görevin aya gitmek değil ayda buluşmak olmasıydı. ama esmer doktorumuz buna dikkat çekmek yerine john'u nasaya göndermeyi seçti. öbürünün de bu konu hakkında konuştuğunu hatırlamıyorum.

bir de anlayamadığım bir şey var. ayda buluşamamak john'da niye böyle bir kaybolmuşluk duygusuna yol açtı? sonra zaten çıkmaya başlamadılar mı? ve niye river'ın hastalığı konusundaki detayları öğrenmek istemedi?

edit: entry yazarken bir de araştırayım dedim. meğersem john beta blokerler yüzünden ayda bulaşacaklarını unutmuş, akıllarında sadece aya gitmesi gerektiği kalmış. river da bunu hatırlatmak için deli tavşan yapıp durmuş. ama neden river'ın hastalığı konusundaki detayları öğrenmek istemedi onu hala bilmiyorum.
--- spoiler ---

oynanıp oynanabilecek en dokunaklı oyunlardandır.

hakikaten film tadında, müzikleriyle çok etkileyen, çok güzel bir oyun ama evin bodrum katındaki kilitli sandıkların içinde ne olduğuna bakamadan oyun bitti, sinirim bozuldu. onları açabilen olduysa mesajlara açığım.

atmosferi güzel, hikayesi şahane, müzikleri muazzam.
sonu için ise sıfat dahi bulamadığım oyundur.

şöyle oyun yapmak bir çok oyun firmasına açık ve net küfürdür . basit bir oyun tasarım programıyla 20 yıl öncesine ait grafiklerle şöyle bir oyun çıkar, milyon dolarlık bütçelerle yapılan, yapmayı geçtim artık video gibi çekilme aşamasına gelmiş oyunlardan daha fazla tat bırakan bir oyun yap.

anlatım biçimiyle, kurgusuyla, senaryosuyla, göndermeleriyle her şeyiyle muhteşem bir oyun. aslına bakarsanız oyun değil interaktif bir film, bir sanat eseri... şunu yapan insanları görünce kendimi hakikaten gerizekalı gibi hissediyorum. ne kadar basit insanlarız lan biz? bir ekip şunu düşünüp hayata geçirebiliyor, böyle bir dünya yaratabiliyor, biz ise sabah kalkıp işe gidip mesaimizi doldurduktan sonra eve dönüyoruz.

--- spoiler ---

-oyunda kahkaha atarak oynadığım bir çok gönderme var, özellikle elemanın anıları trollemesi çok eğlendiriyor ama aksiyonun tavan yaptığı kadının bizi geciktirmek için anılar içinde tuzaklar gönderdiği sahnede oyuna kendimi öyle bir kaptırmışım ki, çalan telefona ''morpheus?'' diye cevap vermesiyle ekşici tanımlamasıyla yarıldım ve yıllardır atmadığım kahkahayı attım, 3-5 dakika oyuna ara vermek zorunda kaldım.

-oyunun final sahnesinde, jet aya doğru yükselirken bip bip sesinin ölüm tonuna dönüp eş zamanlı müzikle birleştiği an, bir oyuna nasıl final yapılır sorusunun cevabıdır.
--- spoiler ---

mutlaka edinin oynayın. steamde 18 lira, oyunu oynarken yediğim yemek de aynı fiyattı. her şeyiyle fazlası eder bu oyun.

mükemmel soundtrack'e sahip olan mükemmel oyun.

http://www.youtube.com/watch?v=wu7pzl2gl1o

"ne oynuyorum lan ben" diye baslayip goz yaslariyla biten harika oyun. aslinda tam oyun degil de, interaktif roman demek daha yerinde olur sanirim. gameplay zaten en (belki de tek) zayif noktasi.

espriler, hikaye, hikayenin anlatimi falan cok guzel. cok nadir geliyor bu seviyede oyunlar artik. oynayin.

muazzam bir wiretree parçası.

dinledikçe, insanın dans edesi geliyor sadece. hele gitar sololarında ise tamamen toz oluyorsun.

sözleri de;

"you break you fall
you’re coming down
you don’t know how to do it now
your thoughts begin to lose control somehow

you pick yourself up off the ground
don't move too fast don't make a sound
you're eyes can't hide the lies.. they can see

saturdays will make you spin
when sundays gone, they’ll do you in
and holidays seem to come so slow

and when you make the same mistake
don't give them more than you can take
all things will pass all things will come your way

ı don’t know the reasons why
they’ll keep it up and tell you lies
ı wish there was something you could do

and when they come along the way
you'll surely need to come and stay
ı would love to take you to the moon

-- solo

and satellites, they look at you
across the sky around the moon
there’s firefiles that light up your pathway

don’t think too much how bad it can feel
it won’t take long for you to heal
your mind makes up stories inside your head

ı don’t know the reasons why
they’ll keep it up and tell you lies"

şu anda steam'de 6 lira 30 kuruşa edinilebilen oyun.