geoffrey rush'ın peter sellers'ı oynayacağı tv için çekilmiş film. 2004'te gelicek.

stephen hopkins in yönetmenliğini yaptığı televizyon filmi... geoffrey rush'ın peter sellers'ı canlandırdığı filmde emily watson ve charlize theron gibi isimler de mevcut...

charlize theron da britt ekland rolündedir. filmde elbette blake edwards, stanley kubrick, david niven gibi karakterler çıkacaktır karşımıza. sanırım haziran'da yurt dışında gösterildi, bekliyoruz.

ingiliz komedyen peter sellers’ın hayatını anlatan bir filmdir.. bu filmde charlize theron sellers’ın ikinci e$i britt ekland rolünü canlandırmaktadır.. theron bu filmde cani (monster) için aldığı 30 kilonun aksine britt ekland’ın 21 yaşındaki halini canlandırmak için epeyce kilo vermı$.. filmde peter sellers’ı avustralyalı oyuncu geoffrey rush canlandırıyor... shine filmiyle oscar kazanan rush, sellers ve tiplemelerini canlandırmak için günde be$ saatini makyajının ve saçının yapılmasıyla geçirmi$... filmde peter sellers’ın ilk e$i anne sellers'i ise iki kez oscar’a aday olmu$ emily watson canlandırmı$..

soylentilere gore britt ekland'in once hararetle karsi ciktigi, ama kendisini canlandiran charlize theronun oyunculugunu begendikten sonra ovdugu yapit.

roger lewisin ayni adli kitabindan uyarlanmis.

geoffrey rush'in performansinin doruga ciktigi film.
filmin kurgusu, uzun uzun anlatilabilecek seyleri can alici bir bicimde kisa ve oz anlatmasi harika. ornegin oynadigi karakterlerin mi hayatini etkiledigi, yoksa kendisinin mi karakterleri hayatindan kesitler vererek "peter sellerslastirdigi" sorusu, ucak sahnesi (bkz: pink panther) ve ikinci karisinin hamile oldugunu ogrendiginde yaptigi hareket (bkz: the party) gibi sahnelerle islenmis.
peter sellers'in annesi ile iliskileri, bencilligi, paranoyak mukemmeliyetciligi, rolunu yaptigi karakterleri yasamasi, kadinlarla iliskisi cok guzel anlatilmis. belki de kendisi seyredebilse bayagiligindan dem vurabilecegi ancak kendisini taniyan insanlarin yorumlarina gore gercek peter sellers'i yargilamadan ya da idollestirmeden anlatan gercekci bir yapit. ozellikle kendisini sevenler tarafindan peter sellers'a cok yuklenildigi konusunda elestiriler alsa da, bence tum hatalari yaninda yasadigi zorluklar da cok guzel verilmis. kimileri peter sellers'in sevilemeyecek bir insan olarak portrelenmis oldugunu soylese de, ben bu filmle peter sellers'i eskisinden de cok sevdim.

cnbc-e'nin acilen yayinlamasini bekledigim golden globe odullu film.
(bkz: angels in america)

geoffrey rush'in mukemmel oyunculuguna bir de peter sellers'a olan inanilmaz benzerligi eklenince insana gercekten ekranda peter sellers'i gordugunu dusunduren film. oyle ki eski filmlerin cekim sahnelerindeki bazi goruntulerin orijinal filmlerden alinan peter sellers'li goruntuler mi yoksa bu film icin geoffrey rush'in canlandirdigi sahneler mi oldugunu anlamak oldukca zor.

komedyenlerin hayat hikayesini anlatan dramatik filmler geleneginin son halkasi. bize attırdıkları kahkahaların intikamını onlardan böyle alıyor olsak gerek.

(bkz: man on the moon)