efsunger geralt of rivia'nın efsungerlik etiği ve vicdânı arasında kaldığı ikilemin işlendiği bir sapkowski öyküsü.

en beğendiğim witcher hikayesidir kanımca,last wish hemen ardından ikinci gelir.bu hikayenin en önemli yanı ise hiç bir şeyin tam olarak beyaz ya da siyah olmamasıdır.neredeyse her şey gridir,inandığımız şeylerin çoğunun olduğu gibi.böyle fantastik bir evrende böylesine hayatın içinden,böylesine tutarlı bir hikaye görmek çok ilginç gerçekten.bir kez daha yazar sapkowski'nin kalemine sağlık demek istiyorum burdan.

witcher kitap serisi'nin ilk kitabı son dilek'in hiç şüphesiz en iyi öyküsü.

bildiğimiz masala farklı bir bakış açısı getiren hikaye, gri karakterler, aksiyon ve dram, diyaloglar ve kurgu şahane.

ayrıca (bkz: princess renfri)

hikayeyi okurken geralt'ın içine düştüğü ikilemden çıkmak isteyişi aklıma ahmet arslan'ı getirdi ve gülmeye başladım.

geralt: "i'm not a pious hermit, i haven't done only good in my life. but if i'm to choose between one evil and another, then i prefer not to choose at all. time for me to go."

ahmet arslan: "tartışmıyorum, geçiyorum. siz de tartışmayın bunları. yaww dünyada tartışacak daha ilginç şeyler var. bunlar çocuksu şeyler. bunlar çocukların kendi aralarında tartıştığı gibi, urfaspor mu daha iyi diyarbakırspor mu daha iyi? ulan ikisi de kötü! ikisi de kötü!"