the interpretation of murder
Next (2) - Last Page (2)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

jed rubenfeld` isimli yazarın ilk romanının adı. kitap ilk bakışta bir polisiye roman olarak değerlendirilebilecek olsa da asıl değerini amerika'nın 1900'lü yılların başında geçirdiği sosyal değişimi anlatmasına (oldukça detaylı bir şekilde araştırılıp incelendiği hakkında şüphe bırakmayacak şekilde), psikanalitik teori hakkında bilgi vermesine, freud'un düşüncesini olay örgüsü içinde yerli yerince vermesine, hamlet'in "olmak ya da olmamak" sözü üzerine yaptığı ilginç yorumlara borçlu olduğunu düşündüğüm roman.

--- spoiler ---

yazar kitabı yazma amacını freud'un amerika gezisi sonrası amerika ve amerikalılar ile ilgili yaptığı ve sebebi hiç bir zaman anlaşılmamış olumsuz eleştirilerinin kaynağına -hayali- bir yorum getirmek olarak açıklıyor. fakat, freud'un dünyanın başka bir yerinde karşılaşmayacağı türden bir olumsuzluk görünmüyor. ne freud ve jung arasındaki sürtüşme ve fikir ayrılığının kaynaklarını belirli bir zaman kayması ve zaman sıkıştırması ile önceye çekmesi ne de triumvirate olarak bilinen üçlünün yaptıkları freud'un amerika ile ilgili düşkırıklığını açıklamaya yetmiyor. çünkü açıkça biliniyor ki freud ve jung'un yollarının ayrılması amerika gezisinden çok sonrasına rastlıyor. triumvirate'nin yaptığı şantajın kırılması (tamamen kurgu olduğu kitabın sonunda açıklanıyor zaten) ve freud'un konferanslarını engelleyememesi ve freud'un yaptığı konuşmalar sayesinde psikanalizin kısa süre içerisinde kıtada yayıldığı bilgisi ise tam aksine freud'un kıtadan mutlu ve mesut ayrılmasını gerektiren türden gelişmeler olarak görünüyor. bir polisiye romandan beklenecek şekilde okuru şaşırtmak istemesini normal karşılayabilecek olsam da kitap boyunca temposunu düşürmediği karmaşık bir öyküye yakışmayacak derecede zayıf bir şekilde bitmesi de ayrı bir hayalkırıklığıdır. sonuç itibariyle, çok iddialı bir hedef ile yola çıkıp hiç bir amacına ulaşamamış bir kitap olarak kitaplıkta yerini alıyor. fakat, ilk romanını yazan bir yazar olması hasebiyle gelecek kitaplarını ümitle beklemeye koyuluyorum.

--- spoiler ---

edit: kitap için hazırlanmış web sitesi: http://www.interpretationofmurder.com/
1 favorites - -
jed rubenfeld'in 34 ülkede yayınlanan ve ingiltere'de 2007 yılında, yılın kitabı seçilen romanıdır.
kurgusu harika, elinize aldığınızda bir solukta bitiriosunuz.
bir sigmund freud sever olaraktan, jung'a ara sıra küfür etmemi sağlamış romandır da.
0 favorites - -
bir alışveriş merkezinde genellikle dünya klasiklerinin tepiştirilip ucuza satıldığı bir sepetin içinde bulduğum, ismiyle ve cüssesiyle dikkatimi çeken jed rubenfeld romanı. üstünde 2007 yılında ingiltere'de yılın kitabı seçildiği yazıyordu. bir de fiyatını görünce, ne kadar kötü olursa olsun bir paket sigara etmiyor, alayım bari dedim.

insan sağdan soldan iyi referanslarını duyduğu birçok kitabı alıp okuyunca hayal kırıklığına uğrayabiliyor. oysaki bu kitabı görünceye kadar hakkında en ufak bir fikir sahibi değildim. tamamen beklentisiz olarak okumuş olduğumdan mıdır bilmem, beğendim diyebilirim.

bir romanın üç olmazsa olmazı*; aşk, entrika ve cinayet var. üstüne tarih var, tarihi kişilikler var, psikanaliz var, tiyatro var, var allah var. jed rubenfeld şimdiye kadar ne öğrendiysem bir güzel harman edeyim, okuyucuya sunayım demiş sanki.

sepette klasiklerin arasına 3 yıllık geçmişiyle nasıl girmiş bilmiyorum. bir klasik olur mu; ondan da şüpheliyim. yine de okunmaya değer.
1 favorites - -
bir ilk roman için oldukça doyurucu, bir çırpıda okunan, gerçekten sürükleyici ve iyi bir kitap.
0 favorites - -
yazarın konuya hakim olduğu ancak bir temele oturtabilmek için gerçek olayların tarihlerini değiştirdiği yine de kurgusunun hoşluğundan pek bir şey kaybetmeyen bir kitap.

en başından itibaren temposunu düşürmüyor, genel anlamda pek çok konuda bilgi parçaları içeriyor, bu açıdan da tatmin ediyor haliyle.

eğer kitabın türüne ben karar verecek olsaydım sosyolojik polisiye derdim. * `:olmaz mı? olabilir. dönemin amerikasına ve toplum dinamiğine ilişkin de betimleri güzel olmuş. neticede, bence, her türlü okunuru var.

***
kitabı okuduktan sonraki günlerde * gördüğüm belki 10 civarı adamı babama benzettim. bir şeyleri de tetikliyor. tamam ödipal kompleks falan diyor ama... uyarıyorum! babasıyla çatışması olan kadın erkek herkeste bir dürtme etkisi de yaratabilir.
0 favorites - -
bir freud yanlısı olmadığım gibi karşıtı da değilim. ama kitapta freud'un sütten çıkma ak kaşık; jung'ın da saf, bir ayağı havada, ne yaptığını bilmez olarak tasviri beni rahatsız etti. oysa ki her iki adam da mesleki kariyerlerinde devrim niteliğinde şeyler yaptıkları kadar, anılmasını istemeyecekleri hatalar da yapmışlardı. belli ki jed rubenfeld hayalindeki tasviri yansıtmış bize. gerçekçilikten uzaklaşmak tabii yazarın seçimi (oysa en çarpıcı kitaplar yazarın kendisiyle zıtlaşabildiği, kendi gel gitlerini yansıtıp bunu çözümlemeye çalıştığı kitaplardır bence. keşke bir uzlaşı yoluna şak diye atlamadan önce, bunu jed rubenfeld de tercih etseymiş).

oedipus kompleksine farklı yaklaşımı sevdim, bu bir artıydı kitapta. dili polisiye romanlarına yakışır tarzda, geçişler oldukça hızlı. yoksa freud, hamlet, oedipus derken edebi bir dil beklemek hayal kırıklığı yaratır, benden söylemesi.

beklentilerinizi orta seviyede tutarak okuyup sevebileceğiniz bir kitap diyebilirim.
0 favorites - -
"mutluluğun esrarlı bir yanı yoktur, mutsuz insanlar birbirlerine benzer." şeklinde biçimsel olarak anna karenina'ya oldukça benzer bir giriş cümlesiyle başlayan kitap.

hollywood bu kitaba neden el atmış değil anlam vermek güç ama umudum var hala.kitaptaki pek çok detay ve akıcı anlatım iyi senaryo ve doğru oyuncularla beyaz perdeye yansıtılırsa imdb puanı tavan yapacak bir film çıkar ortaya.ama sallapati bir iş çıkacaksa bıraksınlar bir sigmund freud romanı olarak kalsın öylece.
0 favorites - -
tesadüfen elime geçip kitabın arkasını bile okumadan, tüyap kitap fuarından satın almıştım. psikanalize ilgi duyan - en azından temel düzeyde- herkesin mutlaka okuması gerektiğini kanısındayım. 20.yy başlarındaki amerika birleşik devletlerinin sosyal durumuna ışık tutması açısından da güzel, akıcı bir polisiye roman.

ayrıca yaklaşık 2 aydır da kayıp olan kitabım. ikinci, üçüncü kez okumayı düşündüğüm bir kitabı kaybetmem hiç de hoş olmadı.
--- spoiler ---

(bkz: oedipus kompleksi)

(bkz: electra kompleksi)

(bkz: sigmund freud)

(bkz: carl jung)

--- spoiler ---
0 favorites - -
bittiğinde çok iyi tanımayan insanların freud ve jung'a bakış açısını değiştirecek bir kitap.

--- spoiler ---

mutluluğun esrarlı bir yanı yoktur. mutsuz insanlar birbirine benzer. uzun zaman önce açılmış bazı yaralar, gerçekleştirilmemiş bazı dilekler, ayaklar altına aınmış gururlar onlara yapışıp kalır. ya da kendileri onlara yapışır.

29 ağustos pazar gecesi, kaymaktaşı kanadı'nın dışında duran biri şok edici bir manzarayla karşılaşırdı. içeride ince yapılı genç bir kadın, yarı çıplak bir halde ayakta duruyor, etrafını saran bir düzine mumun titrek ışığında bileklerinin başının üstüne bağlandığını ve boğazına beyaz ipekten bir erkek kravatının kadının boğulmasına neden olacak ölçüde sıkı bir şekilde sarıldığı görülüyordu.

"abraham" dedi freud. "jung'a karşı düşmanlığının üstesinden gelmelisin. hepimizi birleştirsen bile o adam kadar etmeyiz"

--- spoiler ---
2 favorites - -
kurgusu gerçekten çok başarılı bir kitap. bitiminde bir gün bunun filmini yapacaklar dedirtiyor. freud meraklıları kaçırmamalı.
0 favorites - -
Next (2) - Last Page (2)