anna'nın tuttuğu 4 ayrı defter vardır. bunlardan siyah defter'de bir yazar olarak sorunlarını dile getirir, kırmızı defteri siyasal yaşamını anlatmak için tutar, sarı defter'de ilişkilerini ve duygularını anlatır, mavi deftere de günlük yaşamını not eder. bütün bu çabasının nedeni ise delireceğini düşünmesidir, delirmemek için tutar bu defterleri. kocasından ayrılmış, tek çocuğuyla ayakta kalmaya çalışan bir yazardır kendisi. yazdığı tek kitap vardır ve yıllardır onun geliriyle geçinmektedir. ondan sonra yeni bir şey üretememiştir. ne işte ne de aşkta umduğunu bulabilmiştir.
kitabın bir de "özgür kadınlar" bölümü var ki bunlar defter tutulan bölümlerden farklı olarak anna'nın yaşamının dışarıdan izlendiği bölümlerdir. buradaki karakterlerin başında anna'nın en yakın arkadaşı molly, onun oğlu ve eski kocası var, bir de kocasının şimdiki karısı. molly de kocasından ayrılmış tek oğluyla yaşamaktadır ve o da anna gibi hayattan umduğunu bulamayanlardan biridir.
anna'nın iyileşmesine ve yeniden doğuşuna giden yolu "altın defter" açar. kitabın en çarpıcı ve insanı sersemleten bölümüdür altın defter kısmı. iki ciltlik kitabın son 60 sayfasına kadar çok farklı düşüncelerle gelip ancak altın defteri okuduğunuzda her şeyi anlayabiliyorsunuz. kitabın güzelliği de burada zaten.