kötüler ve iyilerle ilgili aşırılara kaçıyor. özellikle adalet ve özgürlüğü ele alış tarzı yanlış yoruma çok açık. rahatsız edici.
---
spoiler ---
bir kere üçlemenin her filminde görülen, şehir insanını özgürlüğe çağırma hedefi taşıyan örgüt/örgütler, ekstrem düzeyde çarpık ve çelişkili. yani sen hem özgürlük getireceğim diyorsun, toplum gerçekleri görecek, anarşizm tek yoldur deyip gerçek adaleti istiyorsun hem de ne bileyim katliamı en önemli araçlarından biri haline getiriyorsun. vay be ancak bu kadar korkutucu olabilirdi. bu anlamda hadi çekinmeden adını koyalım, işte bu tarz
hollywood'un yeni
sscb'si. ama fena kötüler, ruslardan bile, öyle böyle değil. şehri içten kemiriyorlar ve hep belden aşağı vuruyorlar, en zayıf yerlerimizden. tüketen ve yozlaşan toplumumuzun beslendiği o verimli damarları hemen keşfediyorlar. onlar, varlık sebeplerimiz olan zenginlerimizin korkulu rüyası. milyarderlik tohumuyla, servetin 'adaletle' sahibinde durması gerektiğini düşünen bir 'iyi'nin ellerine kalıveriyoruz. ne kadar yazık bize! şimdi hemen teröriste geeel! dağından taptaze şehre düşmüş! batman gibi bir efsaneye de böyle bir antidot yakışırdı. batman'ın teröristleri sıradan adi suçlular değildir yani, ayaklanmayı ve özgür toplum 'acımasızlığını' filozofisi bellemiş disiplin ve adanmışlık timsali 'asi' bir güruh. sonra tabii ki sabahlara kadar savaşırlar üç film boyunca da.
tabii bu arada elini kana bulamadan adalet arayan bir kahramanın erdemli olması, en mükemmel hislerin adamı olması ve bunu tırnaklarıyla söküp almış olması da her filmde gözümüzün köküne kadar sokuluyor. tebrikler!
kısacası nolan, kötüyü çarpık ve çelişkili anlatırken bile "niye kötü olmayalım, şeytana uymayalım"ı sordurtacak kadar yarattığı 'teröristleri' sevdirmiş. onların gerekliliklerinin aşikar olduğuınu hissettirmiş.
---
spoiler ---