the big sleep
Next (2) - Last Page (5)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

film noir'in en guzel orneklerinden; howards hawks'in yonetmenligiyle beraber humphy bogie ve lauren bacall arasindaki kimya insani buyuluyor. bi de asmis one liner'lari es gecmemek lazim:
hb- whats wrong with you?
lb- nothing you can't fix.
1 favorites - -
çok güzel bi the gathering parçası.
tripten tribe sokar insanı valla.
0 favorites - -
az önce radyo eksen'de duyunca "oha kızın sesi anneke'ye ne kadar benziyor" deyip, kafamdaki "eksen" ve "gathering" normlarıyla uyuşmadığı için haggaden de the gathering'e ait olduğunu tahmin etmediğim, böyle hoş huzurlu değişik bir şarkı:

deprivation of my sleep
is so bad
i need to weep
myself into a coma

and drift far far away
from reality

sing me a lullaby
"summertime"

i'm dreaming
i'm dreaming

temporary failure to close my eyes
leads to a final
loss of sanity
i need to slip
into a deep sunken sleep

and drift far, far away
from reality

i'm dreaming
i'm dreaming.....
0 favorites - -
how to measure a planet* albümünde bulunur söz konusu parça...
0 favorites - -
bogart'in boyuyla daha filmin basinda dalga gecilir:
"not very tall, are you?"
"well, i try to be."
0 favorites - -
(bkz: tracy mcgrady)
0 favorites - -
filmin senaryosu üzerinde calisan faulkner bide birileri daha, kitapta karakterlerden birini kimin öldürdügünü bir türlü cözemezler. hovard agabey chandler'a bi telegraf cekip böyle böyle diye anlatir, chandler katilin kim oldugunu aciklayan bir telgraf gönderir. hawks ve ekibi önce hoppala olurlar, sonra falan olurlar, sonra da "katil o olamaz sevgili chandler, o saatte bilmemneredeydi o karakter" diye bi telgraf daha cekerler. chandler kendisi bile bilmiyordur katilin kimligini. herneyse ekibin böyle de bir anisi olur. öte yandan bence malta sahini daha güzel bir filmdir. hatta en güzel film malta sahinidir.
6 favorites - -
edebiyat uyarlamalarının talihsizliğine uğramış en tipik filmlerden.şöyle:yönetmen kitaba uymak konusunda,senaryoyu iplemiyor,değiştirtiyorsa neden anlık tereddütleri bile sadıkane yansıtmaya çalışır anlaşılmaz.baba rahat ol,mizansen senin,kır kes as ne istiyorsan eyle.howard hawks'ı sevemiyorum.
0 favorites - -
bu filmin başlangıcı amerikanın sigaraya bakış açısının ne kadar değiştiğini görmek açısından faydalıdır. birçok diğer dönem filminde olduğu gibi filmde sigara içmek yine karanlık dünyaların meşgalesidir, çok sıradan bir aktivite olarak lansedilmez, hatta ve hatta bogart ona buna sorar "yakayim mi, mevzu olur mu?" diye. ama filmin girişindeki duman füryası, bacall ile bogart'ın kalplerini yan yana koyar gibi kül tablasında sigaralarını eşleştirmesi 2 paket deviren benim bile midemi bulandırdı. şimdi ben bu film hakkında daha güzel birşey söyleyemeyecek miyim? söylerim. değerli kitap dükkanındaki karı vermeye hazırdı.
0 favorites - -
hamfiri'nin bir kadını etkilemek için ortamda bulunmasının kafi geldiğini de gözümüze gözümüze sokar film. daha açılış sahnesinde "nooluyoruz" demeden carmen kendisini atıverir kollarına. geiger'in tükkanını izlemek için girdiği kitapçıdaki hanımı etkilemesi için de "yağmurda ıslanacağıma cebimdeki viskiyle ıslanmayı tercih ederim" demesi yeterlidir. daha öğlen olmadan kepenkleri indirir kitapçı hanım. çalışan kadın sayısı azımsanamayacak filmde, taksi şoförünün hamfiri'nin etkisi altına girmesi için "öndeki arabayı takip et" demesi yeterlidir. "i'm your girl" diyerek teslim olur hemen şoför ingirid abla. takip sonunda kartını verirken de filmin özenle işlenmiş diyaloglarından leziz bir örnek daha duyarız:

- if you can use me again sometime, call this number (beni tekrar kullanmak istersen bu numarayı ara!)
- day and night? (gece ve gündüz mü?)
- night's better. i work during the day. (gece daha iyi olur, gündüzleri çalışıyorum.)

(ulan ne kadar iyiyim, alıntı yaparken üşenmeyip türkçe'sini de yazıyorum)

telefon ettiği bardaki barmaid'in sigarasını yakışı, kumarhanedeki ponpon kızların tavırları da cabasıdır. "nothing you can't fix"i ise bahsedildiği için es geçiyorum.

hah bak, kumarhanede söylenen şarkı için de bir zahmet şuraya bakınız: (bkz: and her tears flowed like wine)
1 favorites - -
Next (2) - Last Page (5)