çok eski kuşaklara değil yaklaşık 15-20 yıl önceki insanlara dayanan nesildir.

süpermarketler şimdiki gibi yoğun olmadığı zamanlara denk gelir.

bu kişiler bakkallara veya mahallelerindeki yumurtacıya gidip tanesi 10, 15 kuruştan yumurta almış nesildir.

1 liranın para ettiği, 10,15 lirayla ev alışverişi yapıldığı aydınlık döneme denk gelir.

pazara giden annelerimiz, evlerimize torba torba gıda ile geri döner, okula giden çocuklarımız aldıkları 1 lira harçlıkla, karınlarını bir güzel doyururdu.

ama sonra tabi ki süpermarketler çoğalınca, rekabet arttı. normal şartlarda rekabetçi piyasalarda fiyatlar düşerken, avrupa'nın kıskandığı ülkemizde fiyatlar arttı.

şimdiye bakarsak vatandaşlarımız eve ekmek götürebiliyor. ekonomimiz sürekli fazla verdiği için, geri kalmış ülkelere yardımlar yapıyoruz. vatandaşlarımız huzur içinde yaşıyor, herkes hobi sahibi. çok fazla et tüketmekten çoğu yurttaşımız gut hastalığı ile cebelleşiyor. sokaklarda evsizlerimiz yok. gençlerimizi istihdam edip iş veriyoruz. 18 yıl önce arabayı bile bilmeyen bu cahil halk, şuan dünyanın bütün nimetlerine sahip.

temel tüketim maddelerinden biri olan yumurtanın fiyatlarının yükselmesinin sebebi de kesinlikle süpermarketlerin artıp tekli satış olayının kalkması. yoksa dediğim gibi ekonomimiz son 18 yılda uçuşa geçti.

(bkz: yumurtaya %100 zam gelmesi)

(bkz: 10 aralık 2020 samsun'da kendini asan vatandaş)

(bkz: izmir'de sokakta yaşayan gaziler)

(bkz: 10 aralık 2020 tunus'a 5 milyon dolar hibe)

(bkz: 10 aralık 2020 tüik işsizlik açıklaması)