türk dil kurumu tam olarak yapması gerekeni yapmakta ve kendi
türkçe sözlük'ünü güncelleştirmektedir. yani, ya anlayışsızlıkla ya da işgüzarlıkla iddia edildiği gibi
türkçeyi güncelleştiriyor filan değildir. türkçe zaten günceldir, ne konuşuluyorsa o zaten tanım gereği günceldir. bir sözlük ise konuşulan dille uyumlu hâle getirilmelidir hâliyle.
bir dilin, yani konuşulan (hani o klişe ifadeyle "yaşayan") dilin bir kurum tarafından güncelleştirilebileceğini düşünmeyi 1984'ün fazla etkisi altında kalmaya bağlamak gerekiyor sanırım. yahut, ancak bir kurum onayladığı zaman bir sözcüğün anlamlı olacağını zannetmek gibi, "devlet fikri"ne kendini fazla kaptırmış olma durumuyla da açıklanabilir belki.
7 ay sonra kafaya dank etme edisyonu: türk dil kurumu'nun 1930'lardan 1970'lere kadar türkçeyi epeyce "güncelleştirdiği" açıktır. şu anki çaba bu tür bir amaca dönük görünmese de, vah antimatter'a ki kurumların bir dili güncelleştirebileceğini yadsımaya kalkmıştır.