tansu çiller'in eşi tüm türkiye'nin "enişte"siyken, emine erdoğan'ın eşi sadece siirt'te "enişte" olarak anılmaktadır.
tansu çiller eski bir başbakan, emine erdoğan ise bir başbakanın eşidir.
eşarp kullanış biçimleridir. biri kafaya yaprak sarma dolama yaparken, diğeri ceketinin üzerine şık biçimde iliştirmektedir.
birisi
5 nisan'da şaka yapar, diğeri herkes gibi
1 nisan'da.
zihniyet farki pek olmamakla birlikte biri aktif, digeri pasiftir
*...
* ikisini de
taniam etmem...
*
tansu çillerden
kazik yedim, henüz
emine erdoğan kazik atmadi bana ama bu da hiç atmayacak anlamina gelmez...
* ikisi de haftanin en
şık hanımı seçilmiş oldukları halde
rüküştürler...
* ikisinin de oğulları baba ve anneyi önlerine kalkan edip sağa sola terbiyesizlik etmişler ve bu da onların yanına kâr kalmıştır...
* çok
belirgin bir farkları
yoktur...
tansu hanım "gafoloji" profesörüdür, emine hanım ise "beyim bilir" ekolünün temsilcisidir.
kadının kendi bedeni üzerinde tasarrufu vardır. örter ya da açar. mine kırıkkanat'a göre açtığında alımlı bir moderndir, kapadığında beyni yıkanmış bir zavallı. ona göre kadın değil, seküler ideoloji karar vermelidir sıfatlara çünkü. tıpkı paris'te "banliyo" olanın, istanbul'da "varoş" olması gibi.
'modernite', kaşığı bıçağı nasıl tutacağını bilmesi ya da üst baş hiç mi hiç değildir. kültürün balo salonlarından ya da müzelerden ibaret olmaması gibi.
üstü başı leş gandhi'nin modernizmi de henüz aşılamamıştır.
kimse kendi kendisinin oryantalisti olmasın...