bir entriyi en begenilerde gorunce basligi kolacan ettim, bulamadim. keyif kacirmak istemem, lakin tanpinar'in -malesef- kendi donemine gore degerlendirip aklanamayacak bir seviyeye indigi, igrenc irkcilik iceren sozlerini de barindirir bu mektuplar.
ön not: bahsi gecen kisi, donemin onemli aktivist yazari
james baldwin'dir.
hakkinda bir belgesel icin (bkz:
i am not your negro).
(…) atilla beni burada bir zenci romancı ile -baldwin, bilmem neyin baldwin'i- tanıştırdı. bir romanını almış henüz okuyamamıştım. benim tuhaf huylarımı bilirsiniz; öyle zenci, çinli filândan pek hoşlanmam. bana hilkatin acaiplikleri gibi gelir. ben âri ırkdanım. buna rağmen oğlan müthiş sevimli. ecinni gibi bir şey. gayet tatlı el işaretleri var. bu işaretler ve güzel gözleriyle yamyam dişlerini unutturuyor. yakında, galiba gelecek hafta istanbul'a geliyor. new york'da bir piyesinde oynayan aktörümüze misafir olarak. herhâlde tanıyacaksınız. pek şeker şey. (…)
(paris, 8 ocak 1960, adalet cimcoz'a, sf.158)
(…) müthiş zenci modası var. bu pezevenkleri biz harem ağası ederdik. avrupa fahrî damat yapmış, paris'te muaşaka için ya ingiliz ve amerikan bankalarından birine dayanmak yahut kendisini “negrifier” etmek lazım. mastarı bendeniz icat ettim. herifler, şehvetli ceylan bakışlarıyla bazen beni kızdırıyorlar, bazen de çok hoşuma gidiyor. (…)
(paris, 9 nisan 1953, sabahattin eyüboğlu'na, sf. 245-246)
edit: tanpinar'cilar eksilemeyin sunu. hic huyum olmadigi halde (bkz:
tanpinar'in les gibi irkci olmasi) diye baslik acarim. onu mu istiyorsunuz?