sanırım durum istanbul’un çoğu yerinde aynı.
geçen ay cevahir avm’nin alt girişindeyken evli ve çocuklu turist bir çift geldi yanıma. ingilizce biliyor musunuz diye sordu. sonra anlatmaya başladılar. şehrinize dün geldik, fulya’da kalıyoruz alışveriş yapmak için cevahire uğradık şimdi kapalıçarşıya gitmek istiyoruz ama 1 saattir gidemedik taksiler durmuyor bize yardımcı olur musun? acelemde var ama dayanamadım tamam dedim. aldım bunları metroya götürdüm istanbulkart alacağız baktım bunların elindeki en düşük banknot 100 lira ve makineler para üstü vermiyor. üzerimde bozuk 5 tl var sadece bozamıyorumda. aldım parayı arkadaki telefoncuya sordum bozuk yok abi dedi. yukarıya çıktık starbucks’a sordum abi dışarıdan bozamayız dediler. simitçi ve çiçekciye sordum bozuk yok dediler. avm gireceğim fakat kalabalık hes kodu sırası oluşmuş. en sonunda sikerler dedim bankamatikten 100 lirayı hesabıma attım. para çekmek istendiğinde sadece 50 tl ve katlarını veriyor atm. 100 lirayı geri takdim edip yola yürüdük tekrar. bizden hariç 3 kişi taksi bekliyor ve taksiler yavaş yavaş yanaşıp ön camdan ‘’nereye’’ diye soruyorlar. ya afedersiniz ama bu hakikaten orospu çocukluğudur farklı bir açıklaması olamaz.
çıkardım cep telefonumu i-taksi üzerinden bir taksi çağırayım dedim taksiyle eşleşince 1 dakika sonra saçma sapan bir nedenden dolayı iptal etti. işi gücü bıraktım adamları kapalıçarşıya götürmeye adadım kendimi. biraz düşündükten sonra metro çıkışından öğrenci olduğu her halinden belli olan birini çevirdim durumu özet geçip metroya kartını basması karşılığında ücretini vereceğimi belirttim. ‘’ne ücreti abi insanlık öldü mü’’ dedi. turnikelere doğru yöneldik. ben ve öğrenci arkadaşımız kendi kartlarımızı okuttuk turistler geçince onların hes kodlarını güvenliğin cihazına okuttuk falan. sürekli teşekkür edip durdular. umarım kapalıçarşıyı bulabilmişlerdir.
özet: taksiciler bu ülkenin kara lekesidir.