(bkz: gazzeliler başka ülkelere göç ederse iyi olur)

üstteki bir kısım suser yazarın 9 nisandaki yazısının tamamını okumadan kendisi hakkında ileri geri atıp tutmuşlar.
yazı şuracıkta: https://www.yenisafak.com/…/gazze-ve-hicret-4693314
özetle yazar katıldığı bir toplantıdan bahsediyor ve oradaki farklı görüşleri aksettiriyor. fakat kendi görüşünde hicret falan demiyor tam tersine bir odağın masaya yumruğu vurup konuyu çözmesi gerektiğini hicretle müzakere ile konunun çözülemeyeceğini söylüyor.

sünnizm ideolojisi propagandisti olarak entel pozları kesen taha kılınç, kısır islamcılık cereyanının kendi içindeki en kısır döneminde birileri tarafından islamcı entel etiketiyle en azından kendi kitlesine yutturuldu.

islamcı sözde aydınların her dönemde görülen en karakteristik özelliği, hitabettikleri kitle ile aralarında hiçbir zaman bir gerilim hatta bir pürüz bile ortaya çıkarmamaları olagelmiştir. aydın olmanın temel dinamiklerine tamamen ters düşen bu özellik onların neden hiçbir zaman gerçek bir aydın olamayacaklarının dolaylı bir ifadesidir. cami önünde vakit namazı belkeyen dayı ile aydın diye reklam edilen kişiler arasında her iki tarafın bakış açısıyla da hissedilen bir ayrışma söz konusu değil.

bu sözde aydınlar kitlenin önünde, ona yön veren kanaat sahipleri hüviyetinde değil, kitlenin beklentilerine uygun roller üstlenmekle mahir bir tür memur kişilikler olarak organik aydın vasfına bile denk gelmemektedirler. organik aydın, var olan sistemin ihtiyaç duyduğu söylemleri üretse bile bunu yeni bir dil, özgün bir söylem aracılığıyla gerçekleştirir. hatta çoğu zaman onların ürettikleri bu yeni söylemin mevcut sisteme uyarlığı konusu ilk bakışta görülemeyecek kadar belirsiz olabilir. islamcı sözde aydınlar böyle bir üretimden de yoksun oldukları için organik aydın statüsüne de dahil edilemez.

sürekli şii yayılmacılığı tehlikesinden dem vurup hamas'ın iran'a angaje olmasından şikayet ederek örtülü biçimde hamas'ı suçlarken iran'ın perde arkasında aslında israil'e hizmet ettiği şeklindeki mesnetsiz ezberleri tekrar etmekten geri durmuyor. islamcıların çoğunluğunun olduğu gibi o da utangaç bir amerikancı. islam medeniyetine sahip çıkma iddiasında ama müslüman medeniyetinin önemli bir bileşeni olan şiiliğe düşmanlık ediyor. tarihsel süreçler boyunca müslümanların yarısını kendisi için tehlike gören adam ümmetçiyim falan diye nutuk atıyor. kimse de bu nasıl olabiliyor diye sormadığı için adamlar tutarsızlık konusunda hiç sorun yaşamıyorlar.

müslümanlara kendince yararlı olmaya çalışan her normal insan gibi erdem sinyalcisi tipler tarafından türlü karalamalara uğrayan adam. bu erdem sinyalcilerinin genellikle şiî sempatizanı, mezhepçi ve solcu yalayan tipler olması ise şaşmıyor. bu tayfanın gazze konusundaki o emsalsiz vicdanı, esed'in hapishanelerinde tecavüze uğrayıp doğurmak zorunda kalan kızlar, kuşatmada açlıktan ölen çocuklar söz konusu olunca nereye gitti acaba? cevabı ben biliyorum: götlerine kaçtı.

2019 yılında "iran ile yeniden yakınlaşan hamas'ın ömrünü tamamlaması hızlanabilir" görüşünü dile getiren islami hareketler uzmanı taha kılınç bu tarihte hamas'ın iran ile yakınlaşması dolayısıyla ömrünü kesin olarak tamalayacağından son derece emin görünüyor. link bunun kendi temennisi olduğu da su götürmez bir gerçek. çünkü ona göre tüm sünni devletler yalnız bırakmış olsa bile şii düşman devlete arkasını yaslayan hamas ayakta kalamaz.

aradan geçen 4.5 yılın ardından sayın islami hareketler uzmanı kılınç bu sefer bize "israil cephesinden, hamas’ı ortadan kaldırma hedefinin imkânsızlığına dair itiraf ve açıklamalar gelmeye devam ediyor" haberini geçiyor. link

pardon ama sormamız gerekiyor, bu senin mi itirafın yoksa israil'in mi? sen ne zaman bu gerçeği itiraf ettinde bizim haberimiz olmadı. sen önce kendi itirafını, kendi açıklamanı yap da onu görelim. iran'ın arka çıktığı bir hamas'ın yok olacağını söyleyen sen değil miydin? yoksa yanılmış mısın? iran hakkındaki bağnaz görüşlerinin de boşa çıktığını da itiraf edebilir misin mesela?