deyimin kaynağı için okuyunuz:
tabakhaneye bok yetiştirirken - 1 (zaman boktan değişirken)
çok değil, otuz - kırk yıl öncesine kadar tabakhaneler, yani zavallı hayvanların derilerinin işlendiği atölyeler köpek boku için yanar tutuşurlarmış. çünkü bir tek taze köpek boku içinde bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış, gözenekleri açık, ince, homojen yani kaliteli olabilirmiş.
“tabak mısın; it bokuna muhtaçsın”, denirmiş “tabak”lara (“debağ”lara), yani deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına.
ham deri, kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği sama safhasında, taze köpek bokundaki enzimlere ihtiyaç duyulduğundan tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk ellerinde teneke maşrapalar, köpek boku toplarlar, sama işlemi ancak dumanı tüten taze bokla yapılabildiğinden koşa koşa tabakhanelere yetiştirirlermiş. tabak gezer, dolap süzer; taze bok aşkına tabakhanelerde yaygın olarak köpek beslenirmiş.
derken yapay olarak yeni kimyasallarla da aynı sonuç elde edilmeye başlanınca köpeklerin de, bok toplayıcıların da pabucu dama atılıvermiş - “tabakhaneye bok yetiştirmek” de yeni kuşakların nereden geldiğini bilmediği, merak ettiğini de sanmadığım bir deyiş olarak - belki de içinde bok kelimesi geçtiğinden - günümüze kadar gelebilmiş.
http://www.ergir.com/tabakhane_1.htm