öncelikle özet geçiyorum.
rejim dediğiniz sey: resmi olarak tanınan, bayrağı ve sınırları olan bir ülke.
rejim güçleri: bu resmi ülkenin kendisine ait silahlı kuvvetleri
soçi antlaşması: sevr antlaşması gibi bir ülkenin haritasının paylaşıldığı antlaşma.
idlib, afrin, tel abyad: suriye isimli resmen tanınan ülkenin kendine ait sinirlari içinde yer alan kendi şehirleri.
öso: tıpkı pkk gibi bir ülkenin bütünlüğüne kast eden örgüt.
a haberden kafanızı kaldırdığınızda göreceğiniz gerçek. şu an adamlar kendi topraklarında kendinden olmayan unsurlarla savaşıyorlar. tıpkı bizim kurtulus savaşında sevr antlaşması taraflariyla yaptığımız gibi.
şimdi 3-5 sene önceye gidelim. suriye haritasının çoğunluğu ışid ve kürtlere aitti. fırsat bilip biz de kuzey batıdan girdik. fırsat bu fırsat afrin idlib al bab tel abyad gibi yerlere coktuk.
adamlar bunun üzerine tıpkı bizim kurtuluş savaşında yardım aldığımız sovyetler gibi rusya ile ittifak yaptilar. baskentlerine yakın olan yerden haritanın yukarısına kadar işidi temizleye temizleye gittiler. abd buralardan çıkmak zorunda kaldi
günün sonunda kuzey batıda türkler kuzeydoğusunda kürtler var. kürtlerle savaşta karşılarına abd yi alacakları için sona bırakıyorlar. kuzey batıda kaybettikleri toprakları geri almaya calisiyorlar
tıpkı bizim sevr antlasmasinda sonra önce doğuyu temizleyip sonra supure supure batıya gitmemiz gibi
rejim dediğiniz şey adamların ülke yonetimi
rejim gücü diye terorize etmeye çalıştığınız şey adamların resmi ordusu
esed masum insanları öldürüyor dediğiniz şey esad'ın ülkesine isyan eden isyancıları öldürmesi. tıpkı senin doğuda pkk lilari oldurmen gibi. resmiyette kürt diye millet olmadigi için ölenler de tc vatandaşı orada. tıpkı suriye'de esad kendi halkını öldürüyor dediğibiz gibi. birisi çıkıp sen pkk lilarla savasinca erdoğan kendi halkını öldürüyor demesiyle aynı mantık. kimse durduk yere ev basıp kadın çocuk öldürmez.
dış güçlerin pkk yi yaratıp beslemesi gibi öso yarattın. pkk nasıl tc bütünlüğüne karşı ise oso da aynen suriye bütünlüğüne karsidir.
özgür suriye ordusu dediğin şey türkiye'de eğitim görmüş devlete isyan eden kişilerdir. suriye'yi yontecek dediğin insanlar bu insanlar mıdır?
sochi mutabakatı dediğin şey sevr antlasmasindan farksızdır. adamların haritasin paylaştığın anlaşmadır. adamların ittifak yapmadığı bir ülkenin gözlem noktası adı altında şehirlerine çökmesine isyan etme hakkı vardır. antlaşmanın hangi şartlarda imzalandığı bahane değildir. sevr antlaşması da yetkililerce imzalanmıştır ama kabul edilebilir olmadığı için reddedilmiştir
kısacası senin 1920li yıllarda yaşadığını adam şimdi yaşıyor. devrilemeyen bir lider ülkesindeki yabancı askerleri çıkarmaya çalışıyor.
özetinde özeti: senin hatay'a mersin'e giren suriye askerini vurman ne kadar normal ve haklı bir sebese adamın da idlib de senin askerini vurması o kadar normaldir.
duygularıma tercüman olan, durumu anlatan en mantıklı durum özeti.
ülkemizi ve sınırlarımızı tehdit eden pkk uzantısı ypg tehdidini ve ilerleyişini durdurmak için yapmış olduğumuz harekatlar ve göçü önlemek için bir set çekmek dışında , suriyede oluşumuzun hiç bir elle tutulur yanı yok. o harekatlar gerekliydi yapıldı. ama idlib de oluşumuzun hiç bir mantıklı açıklaması yok. gözlem noktaları kurmak, suriye soçi sınırlarına çekilecek kadar kovalayacağız, gördüğümüz yerde vuracağız demek suriyenin toprak bütünlüğüne müdahale etmekten başka birşey değil
hayır. hele ki kurtuluş savaşı diyerek bizim kurtuluş savaşımıza bir gönderme yapılıyorsa haddi aşmaktan başka bir bok olmayan önermedir.
orada iki farklı emperyal gücün savaşından başka bir şey yok. esat kendi emperyal gücünün yanında diğerleri de kendine yakın olan emperyal gücün yanında.
kurtuluş savaşı dediğin bizim zamanında yaptığımız gibi elinde yeterli güç olmasa da ülkene ayak basan tüm yabancı unsurlara karşı yapılır.
ülkede bulunan 4 milyon suriyeli için aynı şeyi söyleyebilecek misin delikanlı?
en mantıklı tespit.
-ülkede bulunan 4 milyon suriyeli- de birilerinin
arap hayranlığı yüzünden, başımıza bela ettiği sorun olabilir mi acaba?
o bölge çok karışık; çevre ülkeler ve süper güçler (rusya, abd) oraya sürekli silah yığdı. envai çeşit silahlı unsur var.
esed, "yeter, devlet dışı silahlı güç olan kim varsa siktirsin gitsin ülkeden ya da ölsün" dedi. silahlı bir güç gördüğü noktada rusya'ya soruyor, senin mi, değilse vuruyor.
bu vurgunlardan kaçmaya çalışan suriye devleti karşıtı ne kadar insan varsa "göçmen" adı altında bize giriyor.
biz de türkiye cumhuriyeti bize "giren" çok olmaması için "kendi anlaşmazlığınızı çözün bizim ülkeye silahlı güç giremez, kontrol edemiyorsanız biz sınırdan içeri girer savunma hakkımızı kullanırız" diyoruz.
bizdeki kaypaklık orada meşru devlet karşıtı olan güçlere de "bizim sınırımızı koru" diyerek destek veriyoruz, silah sağlıyoruz. sonra bu tiplere "masum insanlar" diyerek korumaya çalışıyoruz.
iki alternatifimiz vardı. sınır boyunca duvar ve mayın tarlaları kurup geçmeye çalışan kimseye izin vermeyecektik, ki tüm insani kuruluşlar engelledi ve istemedi bunu, çünkü esed "öldüreceğim" diyordu. gerçekten masumlar ölecekti üstelik suç da bizim üstümüze kalacaktı.
ikinci alternatif silahsız ve masum olanları göçmen olarak kabul edip geri kalanları engellemenin yolunu bulacaktık. çünkü suriye'nin istemediği güçler içinde bizim de istemediklerimiz var.
şahsi düşüncem insani olarak doğru olanı yapılacak noktayı geçtik. şu saatten sonra bırakalım gerçekten birbirlerini öldürsünler diyerek oradan çekilip verdiğimiz tüm desteği kesip sınırı kırmızı bölge ilan edip uçan sineğe obüsle saldıracağız. "ne yapıyorsun diyen olursa" da "gelin siz koruyun sivilleri bizden bu kadar" diyeceğiz.
abd pyd'yi destekliyor -> tr istemiyor, suriye istemiyor
rusya suriye'yi destekliyor -> abd istemiyor
türkiye öso destekliyor -> suriye istemiyor, abd istemiyor, rusya istemiyor
arada ışid var, benzer durum ırak'ta da var
suriye, osö, pyd birbirlerini istemiyor. ışid'i kimse istemiyor.
rusya abd'nin abd'de rusya'nın güçlenmesini istemiyor. diğer tarafta da iran var. onun ne istediğini ben de bilmiyorum.
kısaca ortaya karışık çorba olmuş bir ortamda birbiri ile çatışan çıkarlar ve gruplar var. silah akıyor, kan akıyor sürekli.
çıkarımım şudur. 30 sene önce ırak'ta başlayan karışıklık, büyüyerek çoğalıyor. herkesin gözü bölgedeki petrolde ve o bölgede bir güç oluşmamasında.
karmaşanın;
kuzeye yayılmasını rusya istemiyor,
batıya yayılması bize girmesi demek ki doğal olarak biz istemiyoruz, ki bizdeki karışıklık avrupa'ya orta vadede (30-60 sene) karışıklık demek, avrupa istemeyecektir.
doğuya yayılması demek iran ve ırak'ın tekrar karışması demek ki onu da o taraf istemiyor
güney'de israil var, abd o tarafın güvende kalması için bu tarafta karmaşayı körüklüyor
suriye zaten karışık o da karmaşayı dağıtmak istiyor
amerika'ya genel olarak giren çıkan yok. israil saldırganlığı dibine vurabilen yaramaz çocuk. eskaza o tarafa göçmen gitmeye çalışsa eminim çoluk çocuk demeden öldüreceklerdir.
edit: eklemeyi unutmuşum, suriye dış ülkelerin bir işgalinden kurtulmuyor. kendi içinde barışı sağlamak yerine ayrımcılığı engelleyemediği, hatta hatta ayrımcılık yaptığı için iç savaş yaşıyor. özetle -haksız/haklı tartışılır- ona göre işe yaramayan evladını evden kovuyor. o yüzden kimse kurtuluş savaşıyla benzeştirmesin, alakası yok.
suriyelilerin burda ne işi varmış. açarsan kapıları, kaçma fırsatı bulan yavşaklar kaçar tabii. bizim kurtuluş savaşı'nda da savaştan kaçanlar oldu. her ülkenin var böyle tipleri. yarın burda savaş çıksa, twitterda gördüğünüz akp çocukları savaşacak mı sanıyorsunuz.
ab'nin başına bela olmasın, avrupayı istila etmesin diye, abd'nin zoruyla aldık suriyelileri. ne din kardeşliği ne arap seviciliği. kendi ve tayfasını zengin etmekten başka amaç taşımayan tayyipin çok da şeyindeydi sanki araplar.
abd orda savaş çıkarmadan türkiyeyi ikna etti mültecileri almaya.
abd'nin ortadoğu diktatörlerini devirmek ve daha az güçlü kuklalar yaratmak için çıkardığı savaşta, biz de abd'nin maşası olduk. ırak'ta uğradığı zarardan sonra, amerika akıllılık edip girmedi suriye'ye. maşası olarak bizi sokup, rusya'nın kucağına attı
başlığa katılıyorum, benzemezlikler olmasına rağmen benzerlik daha fazla. o zaman türkiye’deki suriyeliler kim diye soranlara; onlar da mübadele ve tehcir ile gönderilen rum ve ermeniler işte. türkiye “kurtuluş savaşında” gayri müslimlerden arındırıldı, suriye’de sünnilerden arındırıyor.