gerçekten
ipin üzerinde gibi bir parça. düşecekmiş gibi. ipte incelmiş hayli, kopacak gibi. ne tarafa düşsen iğneler batacak gibi. yani fazlasıyla hüzünlü bir şarkı. biri bir müzik kutusunu kurmuş da bizler sanki içinde dönerek hayatımızı yaşamaya hapsolmuşuz hissi veriyor.
kısa versiyonu ipin üzerinde yürüyormuş hissi yaratır. bir süre ipin ucunda tedirgin bir şekilde durup düşündükten sonra yürümeye başlanır (0.37). aynı tedirginlikle yürümeye devam edilirken birden bir şey olur, denge bozulur, tedirginlik korkuya dönüşür (2.48). sonra denge yeniden sağlanır ve her şey sakinleşir (3.17) ama yürümeye devam edilmez. ipin üzerinde öylece bırakır bu şarkı. ne bir ileri ne bir geri...
melodisinden asla bikmayacaginiz sarki.
seneler bu sarkiyla hatirlayacak onlarca anı daha biriktirmek icin gecer sanki.
sesini biraz açarsanız yüzleşmek için zorlandığınız şeyler için hücrelerinizin ihtiyacı olan karın tokluğunu oracıkta varsaymanızı sağlar.
amelie soundtrack'te damar yolunu en hızlı açan
yann tiersen şaheseri. yorgun, melankolik, bunalmış bir haldeyken, dibe vurmak üzereyken
* dinlenesi.
hatırlanacak hüzünlü bişey yok sanıyorsanız, ne kadar çok yanıldığınızı size bir kez daha gösterecek güçte bir şarkıdır bu.
iki farkli versiyonu vardir. 7:28'lik uzun versiyon 1998 tarihli
le phare albumunde yer alir. nefis bir keman partisyonuyla acilir. amelie soundtrackinde bulunan digerinin suresi 4:23'tur. sadece piyano vardir.
girişinin su damlasının durgun bir göle damlamasını andırdığı parça.
dinlerken yükseğe çıkartır.. sonra oralarda gezindirir.. ha düştü ha düşecek modunda; ipin üstünde
* intihara sürükler ...