olmaz olsun böyle gürbüz süperman dedirten çizgi roman.

çok basit, çok sade ve çok süper olan seri... "bir şibumi yakalanmiş" desem yeridir yani... üstelik, süpermen gerçekten ilginç bir karakterdir, güçlerini keşfetmesi, sorumluluk hissetmesi ve bununla birlikte gelen suçluluk hissi, bunlar herkesin merak edebileceği şeyler... çok güzel bir konuda çok güzel bir kitap bence...

jeph loeb'in yazdigi, tim sale'in cizdigi, arka bahce sayesinde bir kac sene once 4 sayi (mevsim) halinde okuma firsati buldugumuz, superman'in genelinde gorulen kasintiliktan minimum nasibini almi$ seri . her mevsim (sayi) kent'le en yakin ili$kide bulunan birinin agzindan da anlatiliyor $eklinde bir not du$ulebilir .

ilkbahar - jonathan kent
yaz - lois lane
sonbahar - lex luthor
ki$ - lana lang

bize kocakafalı bir süpermen sunan seridir. öyküleri ve anlatımı gerçekten güzeldir.

bu kadar güzel olmasında, anlatımın tatlılığı falan bir kenara, bir süperkahraman hikayesinden ziyade bir insan hikayesi anlatmasının payı var bence. bu çizgiromanda süpermen'in "düşmanları" dev robotlar, uzaylılar falan filan (hatta kısmen lex luthor bile) değildir ve işte bu yüzden bu kadar iyidir.

jeph loeb ve tim sale ikilisi ile spider man blue isimli alternatif örümcek macerası ile tanışmıştım. superman for all seasons ile spider man blue arasında sale'ın çizimlerinden ziyade dikkatimi en çok çeken nokta; iç ses ve diyaloglardaki üstün gerçekçilik ve iyi hikayeye bağlı okuyucuyu doğrudan kalbinden vuran hepimizin hissedebileceği duygular.

genelde dc comics ve marvel comics evrenlerinde hikayeler ilerlerken bir an durup roman'ın kendisi gibi sizde ne olup ne bittiğini anlamayı bırakıp ne oluyoruz falan dersiniz. fakat burada görülebilecek en özgür panel kullanımı ile birlikte taşra ve şehir arasındaki yaşantı farklılıklarını da bir jason reitman filmi yer yer duygusal yer yerde komik bir üslupla takip ediyoruz.

batman'de sık sık karşımıza çıkan süper kahraman kimliği ve onun özel yaşamına yansımasının getirdiği travma ve yalnızlıkları ilk defa baştan aşağı kusursuz bir 'ilah' olan kal-el/clark kent/superman karakterlerinin derinliklerinde böylesine kuvvetli bir şekilde hissedebiliyoruz.

tüm çizgi roman severlerin mutlaka okumalarını tavsiye ettiğim. zamanında arka bahçe yayıncılık tarafından başarılı ile basılmış bir eser superman for all seasons.

rüya gibi bir çizgiroman. yıllardır hafiften uyuz kaptığım superman'ı bir anda felaket sevmeme neden olmuş, masal gibi, hatta rüya gibi bir çizgiroman.

tek bir kelimesi boşa değil, değişik tarzdaki çizimler inanılmaz güzel ve okudukça daha da güzelleşiyor, her bir karakter çok çok iyi işlenmiş...

tek eksisi kısa olması, dört mevsim [sanırım biraz da gerçek hayattaki gibi] çabucak geçip bitiyor...

lois lane "acaba bir köprünün çökmesini ya da bir trenin raydan çıkmasını engellemezken ne yapıyor..?" diye sorgularken mükemmel anlatımda, clark kent'in küçük ve mütevazi altı dairesinde yatağına uzanmış şekilde yatması ve sandvicini yemesi ise kalbimi dağlamıştır... güzel, çok güzel...

(bkz: superman tum mevsimler)

koleksiyon yapanlar için olmazsa olmaz diye nitelendirilebilecek bir çizgi roman serisi...

(bkz: kingdom come)