yaşanmış bir olay:
yaşlıca bir amca starbucks görevlisi delikanlıya bir adet sütlü kahve almak istediğini söyler.delikanlı 'latte' mi der,adamcağız sütlü kahve evladım der,bir şekilde anlaşılır,delikanlı:
beyefendi isminizi alabilir miyim?diye sorar,
yaşlı amca:
emekli korgeneral hede hödöoğlu diye cevap verir bünyede alışkanlık yaptığından dolayı.
az sonra delikanlı imanının gücüne sığınarak yeri göğü inletir:
emekli korgeneral hede hödöoğluuuuuu,emekli korgeneral hede hödöoğluuuuu kahveniz hazır paşam.
- buyrun
- ben gidiyorum. bu bardağa ismimi yazdım yarın yine gelicem bu bardaktan içicem. başkasına verirseniz dağıtırım burayı
- ama beyefendi ?
- aması maması yok ulan !! biz de kahve işlettik zamanında. tiri viri yapmayın
- fakat nasıl olur ?
- bunu alıcan güzelce bi çalkalıcan. koyucan bi kenara yarın gelince gene bundan içicem kahveyi.
- bi saniye müdürümü çağırayım
- müdürünün trakasını delik deşik ederim çağır çağır
- hühühü
yolun ortasina atilmis bir starbucks bardagi gorunce "amina koyayim bunu yere atanin" demek yerine "ulan ahmet/mehmet/ayse/fatma, hay senin amina koyayim " seklinde kufuru gitmesi gereken yere daha bir basarili sekilde gonderme olanagi veren ve kisinin daha cok tatmin olmasini saglayan eylem.
- isminiz neydi?
- pardon, bilmiyor ben turkce.. italyan ben..
- ee, name, your name.. what is?
- oh.. my name is anani nami..
marka ile
müşteri arasında bağ kurup, isminizle markayı yanyana koyarak markayı sempatik kılma adına değer verildiğinizi hissettirerek, "bizim için isminizle varsınız ve özelsiniz" demenin değişik bir yoluyla bilinçaltına gönderilen "al beni" "tüket beni" sinyalleridir.
- isminiz neydi?
- arzu
- karamel ister misiniz arzu hanım?
- yok sağolun
- kelebek çizeyim mi?
- efendim?
- ekstra krema ister misiniz?
- yok teşekkürler
- şapanak suratınızı öpsem?
- nasıl?
- yeni kukimizden denemek ister misiniz?
- istemem, mersi.
- telefon numaranız neydi?
- aaaa!
- hazır olunca sizi çağırızcaz arzu hanım.
- ok, tamam.
- ben hazırım arzu hanım!
isim olarak fare yazdırırsanız, kahveniz hazır olduğunda yaşanacak panik sayesinde etrafta oturacak yer bulmanız kolaylaşır.
o ismi telaffuz edilmesi zor kahveleri, rezil oldum olucam endisesiyle siparis ettikten sonra size sunulmus essiz intikam firsati, unutmayin
ilk kan'i onlar doktuler :
- isminiz neydi?
- domencchittibin..
- pardon??
- ahah ha.. ya yaa..
10 dk sonra..
- domenk!.. domencitip!
- ahah.. ahua.. hoyle hoyle..
gibi..
defne turac'la starbucks'a gidilmistir.
- isminiz?
- serol.
- efenim?
- defne yazalim, o da olur.
eser'le starbucks'a gidilmistir.
- isminiz?
- serol.
- efenim?
- eser yazalim, o da olur.
alp'le starbucks'a gidilmistir.
- isminiz?
- serol.
- efenim?
- alp yazalim, o da olur.
cristina ile starbucks'a gidilmistir.
- what's your name sir?
- serol.
- excuse me?
- cristina!
yalniz basina starbucks'a gidilmistir.
- what's your name sir?
- serol.
- excuse me?
- serol!
- can you please spell that?
- esiaroel.
- ok there is no one else anyway sir.
"benim ismim hic bir starbucks bardagina yazilmadi amca"
gavuristana ilk gittiğimizde bir otlde çalışırken isimlik yazdırırken istersek nickimizi de yazdırabileceğimiz söylenince arkadaşın biri kral yazdırmıştı, diğeride sikici.
bu da öyle bir anım işte!