mind the gap nasıl
londra metorusunun bir sembolü haline gelmiş ise,
stand clear of the closing doors please cümlesi de
new york metrosunun en bir vazgeçilmezidir. yeni hatlarda otomatik kayıt mevcutken, eski hatlarda tren kondüktörü
* kendisi söyler, bu daha eğlencelidir. günde aynı cümleyi sekiz milyon kez söylemekten bıkmış olan tren kişisi, hele ki bir de zenciyse aksanını da işin içine katarak
stan'cl'doors gibi anlayana aşkolsun bir versiyonunu icra eder.
bazen uyanık new yorklular
* kapıyı geç kalanlar için tutarlar. adam
stand clear der, bunlar kapıların arasına girmiş inatla bekler. ama olsun bu nyluyuz halimizden yine biz anlarız hareketini severim ben. yalnız bunun
kent yaşamı kardeşliğini aşan durumları da mevcuttur, olaylar şöyle gelişir: bir grup teenage istasyona bile girmemiş, yolun karşısından koşarak gelen arkadaşları için koskoca treni kapıları tutmak suretiyle bekletmektedir. kondüktör çıldırarak beş on kez tekrarladığı stand clear cümlesinden sonra dayanamaz ve patlatır:
i said stand fucking clear of the closing doors! bu arada söz konusu arkadaş trene zıplayarak içeri dalmıştır, konu olaysız kapanır.
*