bu tercihi yapanların çoğu eşine veya metresine alıyorsa 'aman trafikte taciz maciz ederler neme lazım' diye düşünür,
kendi kullanacaksa ' kaza yaparsam karşı tarafın mına korum ama sağ kalma ihtimalim daha yüksek olur' diye mantık yürütür.

eger denebilirse suv diye; bir adet honda crv ile,
22 temmuz 2002 tarihinde, izmit -istanbul yonunde, son tunelden sonra,
traflk ekipler yerleskesinin hemen otesinde, eski gecici deprem konutlarinin,
bulundugu dere yatagina inen,
otobandan, trafik raporuna gore, 35 metrelik sarampole
iki duz iki yan taklayla inip, bir cizik sahibi bile olmamak gerek ve yeter sarttir.

türk şöförlerinde bir ferrari, porsche hatta ileri gidelim bmw veya mercedes'in spor modellerini insani bir şekilde kullanabilecek sürücülük bilgisi yoktur. malumunuz bu araçlar her ne kadar elektronik sürücü yardımları açık durumda olsa bile bazen aşırı derecede tehlikeli olabilmektedirler (farketmeden fazla hızlanmak, yüksek beygir gücünden mütevellit arakadan kayma vb gibi). aynı veya yakın paraya satılan suv veya arazi araçları ise yükek hızlardaki yol tutuş hariç oldukça güvenlidir. spor otomobil de suv da eşit derecede güvenli olabilir fakat birisi için ortalamanın çok üstünde bir sürücülük bilgisi gerekir. herkes ari vatanen, tommi makinen veya carlos sainz değil.

sayesinde, en yükseği 150 bin € olan x5 ile '99 modelleri bile 60-70 bin €'dan giden ferrari'nin fiyatının aynı olduğunun iddia edilebileceğini öğrendiğimiz durum.

x5 ile m serisi kıyaslansa bir türlü de, x5 ile ferrari'yi aynı kefeye koymak çok extreme oldu.

etiket nedir, ne işi yarar bunları anlayamadığı için fakir kalmaya devam edecek olan insanları ilgilendirmeyen tercihtir. adam x5'e karşılık ferrari önermiş, hacı sen kırmızı ferrariyle iş bağlamaya gidersen taşak geçerler, karı kızdan önemli konular var hayatta mesele kızların dönüp bakması değil.