soruglayınca bekçi ve polislerin saldırmasının belki (hani bir ihtimal) çok cuz’i bir payının olabileceği düşmanlıktır.
sözlük genelini öğrenci ve işsizler oluşturuyor. yaş ortalamasına zaten hiç girmeyelim. o yüzden, işsizlik sebebiyle her meslek grubuna, ergenlik öğrencilik sebebi ile de herkese her şeye düşmanlık görebilirsiniz. bekçiliğe polisliğe özel bir durum değil.
bir gün tanıdığınız olmadığında mağdur olarak karakola düştüğünüzde anlayabileceğiniz durumdur.
kimse kimseye durduk yere düşman kesilmez, herkes değerini kendi belirler.
polislere lafim yok ancak bekcilere verilen para ve yetkiler abartili geliyor bana. aldiklari paralar fazla. universite mezunu bir bekci ile lise mezunu bekci arasinda sadece 7 tl lik maas farki en hafif tabirle gulunc. ayrica hangi uni mezunu girdigi iste bu paralari kazaniyor ki. deli gibi calistigi halde alamiyor. yillar geciyor yine alamiyor. bekcilere kizacak bir sey yok aslinda, onlara bu ayricaliklari verene kizacaksin.
kesinlikle bekçi veya polis düşmanlığı değildir.
vasıfsız insanların sırf "yandaş" oldukları için maaşa bağlanmalarına isyandır.
sene olmuş 2020 abicim; gece görüş var, iha var, drone var; yüz tarayıp kimlik sorgulayan sistemler var; bunlara geçiş yapmak düşünüleceğine hala daha kime neyi nasıl peşkeş çekeriz? vasıfsız adamları nasıl paraya boğarız kafası güdülüyor.
bak imam diye bi meslek var; günde 1 saat çalışıp tertemiz 5 bin maaş alıyor bu adamlar. hafta içi de bomboşlar ha, bi tek cuma çalışıyodur onu da. lojman devletten, caminin giderine çakıyolar ekmek elden su gölden. buna da isyan ediyor insanlar.
bu memlekette doktorun maaşıyla aynı maaşı lise mezununa veremezsiniz. birisi senelerce okuyor, memleketin en zeki 10 bin adamı arasında, diğerinden 80 milyon tane var. sen nasıl bu adamlara aynı parayı verebilirsin?
peşkeştir bunun adı.
senin benim paramı, çocuğumuzun çoluğumuzun geleceğini peşkeş çekmektir. her ay milyonlarca lirayı savurmaktır. ayıptır, yazıktır, günahtır; haramdır.
bekçi ve polis düşmanlığı değildir. polisleri bir kenara koyarak onu başka bir başlıkta incelemek gerekir. diğer yandan bekçilere gelirsek, öncelikle bu göreve vasıfısız olarak gelinmesi ve olağandan fazla yetki verilmesi herkes için sorunsaldır.
maaş, evet maaş. bu büyük bir sorunsaldır. bu türkiye'de gelirin adaletsiz dağılımının başyapıtı olabilir. askeri ücretin 2 katından fazla para alıyorken ve bunu lise mezunuyken alabiliyorken bu biraz düşünülmeli derim. bir öğretmen geleceğini ve çocuklarını emanet ettiğin insanlara ise bir bekçi kadar bile değer vermiyorken bu değerlendirilmeli. bu 4 yıllık üniversite ve sınavlar sonucunda atanabilmişse geçerli birde o kadar okuyup ve atanamayan insanlar bulunuyor. mühendislik okuyup ama askeri ücretin az yukarısını alabilen yeni junior bir mühendis varken ülkede bu bekçilik az değerlendirilmeli.
bu durumda benim çocuğum neden okusun ki diye düşünmez mi insan. okuyup işsiz olacak veya evladım lise bitince 4 sene boyunca başvuru yaparsın bekçi olursun belki diyerek okutmayabilir. 4 yıllık üniversite okumaktan daha mantıklı değil mi.
bu gelir adaletsizliği ve vasıfsızlık işcilğe verilen değer ayrımcılığının tartışılmasıdır.
ayrıca burada en önemli faktör bekçinin aldığı ücret değil, yada polisin. burada bir öğretmenin, mühendisin veya diğer meslek dallarında hak eden okumuş etmiş hatta yüksek lisans doktora bitirmiş insanların alamamasıdır.
askere gidip orada bile eğitilemeyen, daha nereye sıçacağını bilmeyen insanları orası bile eğitemezken hiç bir vasfı olmayan adama sen silah ve sorgulama yetkisi veriyorsun. sence ne kadar güvendesin ki bunu düşmanlık olarak görüyorsun
herkesden ve herşeyden nefret eden (daha doğrusu nefret ediyor görünmeye gayret edip de aslında birbirimizden farkımız olmadığını içten içe bilen) bir güruhun parçası olarak gayet normal karşıladığım bir durum.
geçen gün akşam üzeri aracımla beylikdüzü tarafında ilerliyorum.sürekli kullandığım güzergahı kapatmış polisler.araçta bi kız arkadaşım var, aracımda hafiften modifiyeli bi model.camı açıp gayet kibar bi şekilde memur bey kolay gelsin, yol kapalı sanırım, ne taraftan gidebilirim? diye sordum. sen soru sor diye mi bekliyoruz biz burda, devam et yanıtını verdi.