sözlüğün kanundan doğan itiraz yükümlülüğünü yerine getirmeden, şule çet başlığına ilişkin ankara batı 2. sulh ceza hakimliği'nin çağatay aksu’nun talebi üzerine verdiği 29.05.2019 tarih ve 2019/2586 d.iş sayılı erişim engelleme kararını karar henüz kesinleşmeden uygulaması durumudur.

herşeyden önce şule çet başlığında ne yapılması gerektiğini yazdım

sözlük de baskılardan olsa gerek konuyla ilgili şu yazıyı yayınlamış ve başlığı sabitlemiş.

5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar
yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun ("internet yasası") sulh ceza hakimliklerine başvuru ile erişim engelleme kararı alınmasını sağlayan bir kanundur. kanun internet üzerinden gerçekleşen hakaret niteliğindeki içeriklerin hızlı bir şekilde kaldırılması amacıyla, talep edenin başvurusu üzerine hakimin bu talebi 24 saat içinde karara bağlaması gerekmektedir (madde 9/6).

ancak bu karar kesin bir karar değildir. ilgili bendin devamında açıkça "ceza
muhakemesi kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir" denilmektedir. buna göre, sözlük, hemen başlıktaki entryleri silme yoluna gitmeden, 1 hafta içinde bir üst sulh ceza hakimliğine yazılı sunacağı itirazı ile karara karşı bir hamle alabilirdi. ancak bunun yerine, direkt başlık altındaki entrylerin silinmesine karar verilmiş ve bununla alakalı olarak "bizi değil bizi bu hale getirenleri suçlayın" minvalinde bir entry ilgili başlığa sabitlenmiştir.

aynı şekilde, "meltem banko" başlığına bakıldığı zaman da 1 gün içinde d.iş sayılı kararları uyguladıklarını görüyoruz.

bir avukat olarak türkiye'de hukuk devleti ideallerine ne kadar uzak olduğumuzun da 5651 sayılı kanun sebebiyle kısa 24 saat içinde karar vermesi gereken hakimlerin ne kadar hata yapabildiğinin de farkındayım.

ancak, şule çet gibi toplumun ilgisini çeken merhum bir kişi ile ilgili başlıkta, insanların konuyla ilgili haber alma hakları vardır. bu platformda, şule çet adı altında mağduriyetinden duyduğumuz üzüntüyü paylaşıyoruz, paylaşmak istiyoruz. muhtemelen, ankara batı 2. sulh ceza hakimliği'ne başvuran talep eden avukatı, masumiyet karinesine dayanarak bu başlığa erişimin engellenmesini talep etmiştir. fakat böyle bir durumda ifade özgürlüğü ve haber alma hakkı gibi haklarımız gerek yerel mevzuat ve içtihat, gerekse aihm içtihadı açısından baskın gelmektedir.

ayrıca, bir başlık altındaki tüm entryler "hakaret" niteliği taşıyamayacağından, 5651 sayılı kanunun 9. maddesinde de belirtildiği gibi; "hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (url, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle" verebilecektir. dolayısıyla, kararın 5651 sayılı kanuna aykırı bir karar olduğu açıktır.

bu alanda çalışan biri olarak, ben benzer durumlarda spesifik url itirazı yapıp, söz konusu itiraz merciini de sözlü olarak bilgilendirdim. daha sonra itirazımız kabul edildi ve talep bu doğrultuda kesinleşti. buna ilişkin olarak aldığımız kaç tane kesin karar var.

sözlük yönetimine duyarlı davranıp itiraz yoluna gittiği için teşekkür etsem de, yapacakları itirazda üstte saydığım tüm haklara ilişkin kararları kanun maddelerini içermeyen bir dilekçe veya ilgili hakimle iletişim kurmadan yapılan bir itiraz hala şule çet başlığına sahip çıkmamaktır.

biz eliminizden geleni yapalım da, sonra sistemi suçlayalım.

desteğe ihtiyaçları olursa da bu konuda sonuna kadar çalışırım.

sözlük olarak bu konu sadece yönetimini değil, bu entry'i okuyan herkesi ilgilendirmektedir. şule çet'e hepimiz sahip çıkalım, çalışalım, itiraz edelim, konuşalım, susmayalım, susturulmayalım. yeter ki elimizden geleni yapalım.