aydın söke''nin kisir mahallesi'nde 1958'de açılan uranyum madeni rehabilite edilmeden öylece bırakılmış ve yıllardır yöre halkı bu şekilde yaşıyor. bölgede onlarca kanser vakası yaşanmış ve 70'den fazla insan kanser sebebiyle hayatını kaybetmiş.
bu konuda atom enerjisi kurumu'na başvurulmuş, ancak hala dertlerine derman bulamamışlar. işin trajikomik tarafı, yapılan incelemeler sonucu hazırlanan raporun ohal sebebiyle açıklanmaması olmuş.
orada yaşayan bir avuç insan resmen ölüme terk edilmiş.
köy muhtarının şu isyanı tüyleri diken diken eden cinsten:
"sonuçta, 15 yılda 70’ten fazla kişinin kanserden öldüğü bir yer burası. “ben yaşamıyorum zaten” diye söze giriyor: “mezarımı kazdırdım. mezar taşım olmayacak. bir tahtaya ‘bu topraklar çok çenesiz götürür’ yazsınlar yeter.” dört ay önce ağzından kan gelmeye başlamış yusuf çenesiz’in. “hem böbrekte hem de akciğerde var” diyor kanser kelimesini telaffuz etmeden. bundan sonra söylediklerinin onu sinirlendirdiğini yüzünden okumak zor değil: “sobamda yaktığım ağacın külünden radyasyon çıktı. niye örtbas ediyorlar? varsa var, yoksa yok. tek istediğim bir yetkilinin bana ‘buradan s. git’ demesi.”
olayın boyutu sadece bununla sınırlı değil. ülkenin dört bir yanına ürün yetiştirilen organik ürün üretimi yapılan bahçeler var bu bölgede. nükleer tehlikeden koşarak bile kaçmıyor, görmezden gelerek kaçıyoruz.
ekşisözlük platformu bugüne kadar bir çok konuda gündem yaratma konusunda etkili oldu, umarım bu konuda da orada yaşayan köylülerin sesi olur, orası hakkında bir çözüm bulunması için gereken hareketi sağlayabiliriz.
detaylı bilgileri içeren haber linki
edit: şöyle internette ufak bir araştırdım ama, halen herhangi bir gelişme olduğuna ilişkin bir bilgiye rastlayamadım. yahu avrupa'da böcek ilaçlı yumurtalar yüzünden ortalık birbirine girdi. ama burada radyasyonlu ürünler ülkenin dört bir tarafına satılıyor kimsenin umrunda değil. kaldı ki orada yetişen ürünler satılmasa ne olacak? orada yaşayan insanlar hala kimsenin umrunda değil.
edit 2: biraz alternatif haber kaynaklarına yönelince şöyle bir gelişme gördüm. ama burada da köylülerin tavırlarını biraz garipsedim. bizim köy ifşa edildi, şimdi ürünlerimizi nasıl satacağız diye dertleneni mi ararsın, biz ifşa edildik diğerleri niye ifşa edilmedi diye düşüneni mi ararsın, hepsi var.