bir dinci fışkırtması. (bkz:
sivas olayları)
"ben tahrik olunca insan yakarım, 12-13 yaşında semahçı kızlar oğlanlar dahil, öyle işte, itin tekiyim" anlamında bir tekerleme. birkaç adım ötesi madımak kurbanlarının kendi kendilerini yaktıklarıdır. orta yol ise prodüksiyonun ergenekon'a ait olduğunu söylemektir. lakin "prodüktör (ergenekon) madımak'ta g.tünü s.ktir dese s.ktirecek miydin" şeklinde bir soru ile bu orta yol çıkmaz sokak olur.
bırakın lan şu sorumlu bu sorumlu deyip durmayı. başınızı ellerinizin arasına alıp az düşünün. size o dini veren aynı zamanda beyin de vermiş. savunduğunuz adamların kalitesini, bir müslüman olarak müslümanlığını ve insanlığını ankara merkez kapalı cezaevinden, afyon e tipi cezaevinden biliyorum. bana inanmıyorsanız gidin namazında niyazında gardiyanlara sorun. eh ama kimseye inanmayacaksanız da kimliğinize tapınmaya, "sizden" olanların katliamlarını bile aklamaya devam edin. belki allah'a da yutturursunuz bunun benlik sevgisi değil allah sevgisi olduğunu.
ilk olarak dönemin iç işleri bakanı tarafından zikredildi: ''olayları aziz nesin tahrik etti'' cümlesi.
sonrasında sağ kanat gazetelerde birçok insanın bu yollu demeçleri yer buldu, çarşaf çarşaf. bu sav, hal-i hazırda da sağ muhafazakar cenahın severek sahiplendiği bir savdır.
''milli hislerim galeyana geldi'' demenin cezai indirim sağladığı bir memlekette, pek de şaşırtıcı olmasa gerek.
gene aynı aziz nesin'e, bir toplantı için gittiği konya'da hiçbir otelin oda vermemesini;
ve gene aynı sağ basının ''konya, nesin'e hakettiği cevabı verdi'' başlıklı yazılarla donandığını hatırlayalım, misal...
köpeğe tecavüz eden bir adam da (adam dediğim lafın gelişi) " böyle "gel gel der gibi içli içli bakıyodu gözüme, beni tahrik etti" diye kendini savunmuştu. aynı familyadan sanırım bunların hepsi