seven aldatmaz. aldatmayı dahi düşünmez. günümüz ilişkileri sevgi üzerine değilde anlık etkilenme, hoşlanma üzerine olduğundan sizden nasıl anlık etkilenmesini aşk zannederek size tutulurmuş gibi olmuşsa orada da anlık etkilenmelere tutulup sizi aldatma olasılığı peydahlanacaktır. türkiyede ki baskıcı ortamdan çıkmanın verdiği rahatlığın getirdiği aldatıcı ve geçici mutluluğun, ortamları, koşulları, olasılıkları gördükten sonra geri döndüğünüz gün yeniden evde hamdinin koynuna gireceğiniz düşüncesinin verdiği huzursuzluğun ve kendini bilememenin verdiği mutsuzluğun kurdukları baskı kadınları arayışa sürüklüyor demek ki. bir de onunla bununla yatmanın özgürlük, çağdaşlık olduğunu sananlar var. kadınlarıda anlamaya çalışmalı. bir de uyu uyuyabilirsen şimdi.
kendin ve arkadaşlarımdan gördüğüm, istatistiki olarak söylüyorum; 30 dan önceki sevgililik %95 olasılıkla sizi evliliğe hazırlayan geçici bir macera. dolayısı ile erasmusa giderken ayrılın ya da erasmusta olan erasmusta kalsın. hayatta bir kere yaşanbilecek güzel anıları heba etmeyin genç kardeşlerim.
dip not: erkekler için söylüyorum, 35ten önce evlenmeyin. kıps
herkes aldatma üzerinden gitmiş ama hiçbirinizin sevgilisi okulun son döneminde gidip öğrenci vizesini çalışma vizesine çevirip orda kalmadı mı? aldatılmak son aklıma gelen şey.. onu bi daha görememek hep aklımda..
üniversitede bunun tam tersini yapmış bir adamım:) evet sevgilim için erasmus'a gitmedim.6 ay yurtdışında delilercesine eğlenceyi kenara attım.
hayatımın belki de en güzel,en zirvede hissettiğim ve olduğum dönemlerdi o zamanlar.
gitmedim.sevmiştim.
uğruna değdi mi derseniz evet bugün erasmus olmasa bile yurtdışında çalışma,etme işi olsa bile eğer gerçekten arkada bırakacağım birşeyler varsa gitmem.
bu benim huyum.çok eleştiriye açık farkındayım fakat gerçekten sevgi,sevgililik,tutku ve aidiyet hissi bu dünyada az bulunan(en azından benim için) şeyler…
kaldı ki artık ihtiyarladım böyle yurtdışı maceraları için.olsa olsa gezme,tozma işi için yanıma da sevdiceğimi alıp giderim.
bir dakikada adamını ya da kadınını satan ciğersizleeden olmadım hiçbir zaman.
erasmusa gidip , bar tuvaletinde zencilerle sevişip sonra memleketindeki sevgilisiyle nişanlanıp evlenen kızlar gordu bu gözler, erkek olsam sindiremezdim
bugün öğrendiğim sevinçli haber.
kız arkadaşımla liseden beri sevgiliyiz, tam 5 yıl oldu birlikte olalı, öyle aşığız ki henüz elini bile birkaç defa tuttum. bir kere bile öpmedim, öpemedim, kıyamadım nazlı ceylanıma. öyle kıymetlim yani.
erasmus'a gideceği, kariyerine kariyer katacağı için çok mutlu, dönünce de belki nişan ya da direkt nikah yaparız bilemiyorum. 3 gündür alışveriş yapıyor, çok heyecanlı.
bana düşen ona destek olmak, seven adama bu yakışır.
sevgilim erasmusa gitmemi istemezse sevgilimden ayrılırım. öyle de yaptım. beni destekleyemeyen adamı ne yapayım ben?
güvenmediğiniz kız/erkek ile yola çıkmayın, çıkıyorsanız da dibine kadar güvenin.
iki taraf için de boş zulüm, direk ayrılınması gereken senaryodur.