ask bir duygu, sevgi bir durumdur.

askin icinde bilinc ve/veya sebep yoktur, kisi asik oldugunu farkeder mesela... dur lan ben bi asik olayim diyebilemez.. surreal bi$iidir aslinda... yasanabilen -yani reel- kabul edilen asklar aslinda iki kisinin hayal dunyasinda bu mereti ayni sekilde duslemis olmasindan kaynaklanabilir. yani gercek olmasi imkansiz degildir.

sevgi bilincli, sebepli sonuclu birseydir... annemdir severim, iyi insandir severim, harika borek aciyor lan hastayisim gibi tarifi mumkun, boyle cikarci, boyle iblis, lanet birseydir sevgi... ben sanki sevmiyorum sevgiyi lan.. ne o oyle hesapli kitapli! oha! eskiden sevgiye asikmisim bak demekki bunu yeni farkettim

neyse..

siyah ve beyaz kadar fark vardır. fark var mıdır diye düşünen ya da siyah beyaz arasındaki fark gibi aşk ve sevgi arasındaki farkı hissetmeyen kişi aşık olmamıştır, sadece olduğunu sanıyordur.

aşıksan karnında tatlı bir ağrı üstünde tatlı bir heyecan taşırsın,seviyorsan seviyorsundur çiçeği,böceği,karabaşı sevmekten tek farkı öpüşüp,sevişebileceğin bir kişilikle birlikte olmandır.

psikolojide ask bir heyecan sevgi bir duygu olarak tanimlanir.

ask iki bireyin birlikte olabilmeleri icin, birbirlerinin kotu yanlarini bir sure gormemelerini saglamak amacli duyulari korlestiren bir heyecandir. bu sure icinde sevgi olusur ve ask biter. aliskanliklar olusmustur iki insan birbirini tanimistir ve olusturulabilen sevgi sayesinde bu beraberlik devam edebilir. ask bitmelidir cunku fizyolojik olarak "normal"in disinda bir durumdur. kan basincindan, nabza, hormon seviyesinden, gundelik ve sosyal yasama kadar herseyi etkiler, bozar. bu yuzden uzun sure devam etmemesi gereken bir durumdur. (ama yine de cok gzeldir, o ayri)

sevgi 1+1=3 durumudur. insanın sevdiceği üzerinde çoğalma özelliğidir.

aşk ise 0=1, ya da duruma göre 1=0 denksizliğidir. insanı yutan, tutan, korkutan, kendini unutan, unutturan elemanlardan müteşekkil karmaşık bir derstir.

sevmekle aşik olmak arasindaki fark şudur ki, insan sevmediği birine aşık olabilir. gerisi lafi güzaf mihribanim ki bu laflara, olmayandan olani çikarma diyene sövmek serbesttir. zaten "ohaaa", "yoook caniiim", "sevmeden aşık mi olunuur" dersek de içten içe biliriz, olabilir, sevmeden de aşık olunur ve hatta sevmeye firsat bulamadan da aşık olabiliriz bazi bazi. böyle tuhaf böyle hayin böyle yilansi çiyansi işte bunlar. bu haltlari böyle sirali lost dizisi gibi düşünmek kimin icadi neyin icadi bilmiyorum ama galiba şu şekil bir düşünce durumu ki, aşk büyüktür sevgi kapa parantez çarpi aşk kutsaldir ama sevgi temizdir gibi ahlaki bir asya metamatiğine dayaniyor. amma velakin bahar dumani çöktü yine derdi dedemler, ki işte o hesap aşki bir duman, sevgiyi bir tür berraklik gibi anlamak meteorolojik bir disiplin bizim buralarda. türkler, yunanlilar ve diğer asyalilarda hayatin iklimleri de böyle olurmuş, anlatir al yanakli andronikos masal matas matitas. coxcomb red bir tencere vardi kapağı nerde kaldi, dedi ve bağladi kara saçlarini troya surlarina.
böyleyken böyle sevgili helenaciğim, işte buna hiç bir sey söylemeden çok şey söylüyormuş gibi yapmak diyoruz biz.

asiklar birbirleri icin olur, sevenler birbirleri icin yasarlar.

sevgi, aşkın kimyasalları tükendiğinde içine düşmüş olarak uyandığımız duygudur.

aşk anlıktır, sevgi süreç.

aşk olmadan sevgi olur, sevgi olmadan aşk olmaz.