"polis intihar eden oktay a’nın eşi ile yaptığı görüşmede maddi sıkıntılarının olduğunu, evde yiyecek yemeklerinin olmadığı için babasının evine gittiğini, bugün de çocuğunun eşyalarını almak için babası ile tekrar evine geldiklerini, eşinin kapıyı açmaması üzerine anahtar ile içeri girdiklerini ve eşini asılı halde bulduklarını söylediği iddia edildi."
baba ne yaşadı da bu hale geldi bilinmez. kimsenin de günahını almak istemem ama sadece yukarıdaki paragrafı okuyunca yaşadım sanki rahmetlinin hayatını.
baba işsizdir. işsiz her erkek gibi evdeki çöp kovası kadar değeri yoktur. iş arar ama iş nerede. kapı kapı gezer ama kapanır kapılar. umudunu yitirmez bir zaman. bir zaman sonra ise boş yolları volta atar artık. eve gitmeye utanır adam. gerçi parasız adam adam mıdır ki? talih bir kere kötü gitmesin dikiş tutmaz olur insanda. en sonunda kadın babanın işe yaramaz bir adam olduğunu söyler ve çocuğu alıp babaevine gider. baba gururuna yediremez ve intihar eder. kadın eve dönmesi için ısrar etmesin diye babasıyla eve gelir ve kocasının cansız bedeniyle karşılaşır.
eğer intihara neden yazdığım gibiyse intihar eden babaya gerçekten üzülmedim. rahmetli düşünmüş hakkında en iyi kararı vermiş. bazen ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. artık insan daha fazla aşağılanmayı, yokluğu kaldıramıyor. bunu okuyan erkek vatandaş sana tavsiyem. ne iş yapıyorsan yap düşme. bugün mühendis, doktor, binbaşı, ceo, trilyonluk esnaf olabilirsin. bugün seni çok seven eşin, mutlu bir ailen, çok yakın dostların olabilir. eğer o ayağın bir kez kayarsa ve durumu toparlayamazsan emin ol ölme fikri bile mutluluk veriyor insana. benden sana tavsiye; düşme ve kimseyi kınama. kınadığını yaşamadan ölmezmiş insan. ne güzel demiş ibrahim dizlek;
düşmedüşünce, bütün düşüncelerin değişir hayata dair.
dostluk, arkadaşlık, aşk... yeniden şekillenir beyninde, düşme!
hayatın ve dostların vefasızlığını görünce yaralanır duyguların en derinden, düşme!
düştün mü ilk önce güvendiklerin vurur sırtından.
kimse bakmaz yüzüne, işe yaramaz adam olursun.
bir bir uzaklaşır dostların senden.
tutacak dal bulamaz yorulursun, düşme!
düştün mü isyan edersin yaşadığın hayata,
gözyaşlarını dökersin her gece yastığa.
yılanın ne kadar masum, kurdun suçsuz, çakalın çakal olmadığını anlarsın iki yüzlü insanları görünce, düşme!