yasama organının bir parçası olarak görev yapan kurum. genellikle çift meclisi olan ülkelerde görülür.

senato sözcüğü " yaşlı" anlamına gelen latince "senatus" tan gelir

yanınızdalardır. (beklediğim bir çok erkek arkadaşımı göremediğim zor zamanlarım oldu) kendi

umarım türkiye’de halk tarafından seçilmiş şekilde değil; liyakat sahibi, adaletli bir biçimde atanmış kişilerden oluşan bir senato gelecek yıllarda siyasi hayatımızda yer alır.

senatonun ilk defa roma'nın ilk kralı olan romulus tarafından oluşturulduğu sanılıyor. senato ilk kurulduğu zaman 100 kişiden oluşuyordu. bunlar roma'nın önde gelen aristokrat sınıfından insanlardı. senatoyu üst sınıf olan patriciler oluşturmaktaydı.
mö 509'da roma'nın monarşi den cumhuriyete geçmesiyle roma'nın danışma konseyi oldu. her yıl iki konsülün senato içinden seçilmesine karar verildi. görev süreleri bir yıldı. görevleri bittikten sonra tekrar senatör olurladı.

kast sistemi öteden beri süregelen bir şeytani adettir. şeytanlaşmış insanlar öteden beri dünyanın her tarafında neşvünema bulduğundan kast sistemi farklı isimlerle de olsa her yerde varlığını sürdürmüştür. bu siyonistlerde goyim ve israiloğulları olarak ayrılmış, putperest araplarda köle ve hür olarak kökleşmiş, romada senato, halk ve köleler olarak adlandırılmış, kendini romanın devamı olarak gören siyonist osmanoğlu ailesinde ise hanedan-tebaa-reaya olarak yer bulmuştur.

gelişen haberleşme sistemleri, bilgiye erişimin kolaylaşması, insan nüfusunun artması gibi muhtelif sebeplerden ötürü şeytanlaşmış elitler kast sistemini bu kadar açık bir şekilde adlandırmaktan çekinmişlerdir. ölümden ve bulundukları mevkiden azledilme, devrilme korkusu o kadar artmıştır ki çareyi kast sistemindeki basamakları olabildiği kadar arttırmakta bulmuşlardır. saymaya kalksanız idari kurulların sonunu getiremezsiniz, saymaya kalksanız hukuki kurulların sonunu getiremezsiniz, saymaya kalksanız ticari kurulların sonunu getiremezsiniz. her basamakta ise karmaşıklık düzeyi ve kurulların halk ile mesafesi artar.

dünyada halklar uyanır, devrimler yapar. oysa devrimden sonra başka bir kuklanın idaresinde güne uyanırlar. yapılacak olan şey kuklaları değil kuklacıları görmek ve onları hedef almaktır. david rockefeller bu dünyada bir asır yaşadı uzayda değil dünyada yaşadı. fakat önüne yığdığı çerçöp sayesinde yaptığı tüm şeytanlıklara rağmen hesap vermeden tüydü.

maalesef halk olarak bilinç düzeyimiz düşük olduğundan bizdeki kuklacılar saklanmaya gerek bile duymuyorlar. koç, sabancı, beşli çete, yerli ve yabancı siyonist çeteler vs. halkı siyaset beşiğinde mışıl mışıl uyuttuklarına inandıklarından rahat rahat at oynatıyorlar. uyuyan dev uyanırsa yerin dibine de girseler o piyon siyasiler onları kamufle edemez o ayrı.

1995 senesinde siyonistlerce piyasaya sürülen (bkz: illuminati kart oyunu) setinde halkın önüne elit diye sunulan şaklabanların ne kadar basit ve kifayetsiz olduğu “senate investigating committee” başlıklı kartta şu şekilde tasvir edilmiştir:

görsel

bu kartın karşılığı ülkemiz için uyarlanırsa adına “bakanlar kurulu” veya “cumhurbaşkanı başdanışmanları” denilebilir.

her insan hürdür her insan kıymetlidir her insan akletmekle mükelleftir. maddi ve manevi prangalar bir gün elbet parçalanacaktır.

“hayır! dediler ki: “doğrusu, biz, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, biz de onların izinden gidiyoruz.”

zuhruf suresi 22.ayet

milletvekili adaylarını görünce içim kararıyor resmen.
biran önce senatörlük müessesesi hayata geçirilmeli ki biraz vasıflı insanlar yönetsin bu ülkeyi.

koltukları sadece elitlere ayrılan ve roma devletinde edinilebilecek en üst mertebe olan yer. ismi bile latince'deki yaşlı adam anlamındaki sennex kelimesinden gelir.

"romulus, şehrini inşa ederken çok akıllıca kararlar verdi ve bu kararlar, bu kurumsal kültürün, roma'nın anlamlı ömrünün başlangıcı oldu. önce yaşı sorun çıkarabilecek kadar büyük olan tüm erkeklerden orduya katılmalarını istedi. sonra orduyu üç bin piyade ve üç yüz süvari olarak düzenledi, hepsine havalı üniformalar giydirerek kendilerini iyi hissetmelerini sağladı.

gençlerin askere alınmasıyla birlikte yaşlı erkeklerin yapacak hiçbir şeyleri kalmadı. romulus, bir kez daha hiç de aptal olmadığını kanıtlayarak, en seçkin yaşlı baş belalarının yüz tanesini seçip yeni şirkete [ülke] ömür boyu danışman olarak işe aldı.

onları milletin babaları, soylular olarak adlandırdı ve toplantılarını yapacakları havalı bir kulüp binası ayarladı. burası, içlerinden geldiği gibi konuşabilecekleri ve önemli işler de yapabilecekleri bir yerdi. önemli faaliyetleri başkan için bir tehdit oluşturmadığı sürece sorun yoktu. bu adamlar senato'yu oluşturdular. o kadar iyi bir isimdi ki bu, hâlâ kullanıyoruz. (bu arada, bu yüz adama babalarının kim olduğunu bilen sadece kendileri olduğu için soylular dendiğini düşünenler de vardır.)

romulus bu yolla ulus-devlet için çalışan halkla onların işgücünden doğrudan faydalananlar -soylular sınıfı- arasındaki kurumsal bağı kurmuş oldu. aynı zamanda bütün başarılı örgütlerde hâlâ işleyen, yönetimin çalışanlarını korumak için var olduğu masalını icat etti."