diktatörlerin şeytandan öğrendikleri taktikler vardır, böyle köpekleştirme amaçlı. önce zulmederler, sonra aynı kişiye şefkat göstererek gidilecek başka kapı olmadığını anlatmaya çalışırlar, tanrı rolü yaparlar.
ey musa, biz (böyle) bir çeşit yemeğe sabredip katlanamayacağız, rabbine söyle de bize yerin bitirdiklerinden: bakla, acur, sarımsak, mercimek ve soğan çıkarsın!" musa: "siz özgürlüğünüzü, haysiyetinizi, şerefinizi şu değersiz şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? mısır'a geri inin, zira orada kendiniz için istediğiniz vardır"
dünyadaki adalet sisteminin işleyiş yöntemi tam olarak da budur. parasını verebildikten sonra kimin haklı olduğunun bir önemi yok sanırım.