bir insan kendini överken yaptığı yanlışı da kendini övmek için farkında olmadan söylemesidir. örneğin ben istesem ne gizli kapaklı işler yaparım da yakalanmam. şimdiye kadar beş defa hırsızlık yaptım da yakalayamadılar gibi.
bazı insanlar da öyle, yaptıkları bir şeyi ya da karşısındakini suçlarken sirkatin arz ederler fark etmeden.
mesela bir şey yapacaklar, size derler ki ben bunu uzun zamandır yapacaktım, aklımdaydı, çok istiyordum. siz dersiniz ki hayır istemiyorsun belli ki falan diye. yok olur mu beni ikna etmeye çalışıyorsun, ben istiyorum kendimi ifade edemiyorum, hayatta en istediğim şey bu falan. sonra aradan zaman geçer olayı unutur, siz bu esnada ona yardım etmiş kötü insan olmuşsunuzdur, olayı anlatırken der ki ya aklımdan öyle bir şey geçiyordu hani yapayım mı yapmayım mı diye sonra işte başkası yapalım diyince benim de aklıma düştü aslında diye.
hani siz biraz insandan anlıyorsanız, çok değil biraz da olsa, neyin ne olduğunu tecrübe etmişseniz mesela sizden yorum isteyen birine "zorlama demek ederin buymuş" dediğinizde zoruna gider. lakin zoruna gitmesi de bir paradokstur. şimdi düşünün bir şeyler için çalışmış, çabalamış, bir şeyler elde etmiş insana "senin ederin bu" dersen onu övdüğünüzü düşünür doğal olarak. ama laf üretmekten başka bir sey yapmayan, yapmak istediğini söylediği şeyle yaptığı şeylerin birbirini tutmadığı, bir kaç yalanını yakaladığın, şikayet ettiği şeye dört elle sarılan birine "senin ederin buymuş" derseniz o da doğal olarak hakaret olarak bunu algılar. yani her şey bulunduğunuz yerle alakalı bir algıdan ibaret.
çünkü insan bir şeyi yapmak isterse yapar. mesela bir şeye ulaşması gerekir, ister gerekirse 2 gün sıfır uyku ile yol yapar ona ulaşır. ama bir şeyi gerçekten istemiyorsa o gün hava kapalıdır, takvim tek sayıdır, yanları ağrımıştır, merkür retrodur, bilecik'in kurtuluş günüdür yine yapmaz.
bunları neden yapmadığını anlatırken de işte sirkatin arz eder. kimse kimseyi kandırmasın, toplumun getirdiği baskı ve toplumsal roller insanları değişik hezeyanlara sürüklüyor. insandır bu canı çeker, bu kadar büyütmeye, masallarla süslemeye, kaf dağının tepesine koymaya gerek yok çünkü en nihayetinde dağ fare doğuruyor.