eski savaşlarda atlar gibi fillerin de kullanıldığı hepinizin malumu. hatta kadim bir oyun olan satrançta da fillerin çok etkili bir figür olduğunu biliyoruz. lakin bu fil denilen canlının bir savaşta ne gibi bir faydası olabilir?

atı anlayabiliyorum, fakat fil nedir baba? neye merhem olur şiddetli bir savaşta?

edit: iyiyim ben boyle uyardı. satrançtaki fil, fil hayvanı değilmiş. prens anlamında kullanılıyormuş etimolojik olarak.

edit2: kemikbey uyardi. prens de degil, rahip gibi birsey anlamindaymis fil karakteri.

edit3: hayir efendim, satranctaki fil bildigimiz fildir diyenler de var. bilemedim. lan tamam da konu o degil :)

edit4: 15 yıllık sözlük yazarıyım, toplamda bu kadar mesaj almadım :)

bütün açıklamaları şöyle toparlamaya çalışayım: satranç, pers kökenli bir oyunmuş ve fil de bildiğimiz filmiş. kale ise at arabasıymış. lakin avrupalılar bu file prens de derlermiş bishop da. iki kültür farklıymış yani.

ve son olarak; konu o değil arkadaşlar :)

(bkz: tank)

zırh koyunca üstündekiler için hareket eden bir kale

atlar fillerden korkar filler sayesinde karşı tarafın atlarını püskürtebilirsin

bunu emir timur'a sorsana delikanlı.

şaka bir yana;

öncelikle ponçik ve bir o kadar duygusal fil dostumuzu alıyoruz. hortumcuğuna onlarca kılıcı kaktüs gibi bağlıyoruz. sonra ponçik dostumuzun üzerine bir fil operatörü arkadaşı oturtuyoruz. bu arkadaşımız, dizgin vasıtasıyla minik dostumuzun kafasını sağa solla sallayıp hızla dikine gazlayarak rakip takım oyuncularını biçerdöverin başakları biçip dövdüğü gibi ayıklayarak ilerlemesi gibi işlevli bir mantığı vardır.

yüzüklerin efendisi kralın dönüşü filminde legolas’ın mitolojik boyuttaki fili indirdiği sahneyi hatırlattı.
belki eskiden filler savaşmaya programlanmıştır.

1402 ankara savaşında emir timurun fillerle yıldırım beyazıt'ı yenmesi.rivayete göre o zamanlar çubuk ovası'nın etrafı ormanlarla kaplıymış ve filler buraya saklanmış.
(bkz: ankara savaşı)
(bkz: emir timur)

fillerin savaşlar genelinde çok farklı kullanımları olmuştur. genel anlamda iki temel fil türü olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. asya filleri ve afrika filleri. afrika fillerinin eğitimi daha zordur, daha kontrol edilemezlerdir ancak daha büyük ve dolayısıyla daha yıkıcıdırlar. asya filleriyse daha zekilerdir ve savaşlarda afrika fillerine oranla daha çok kullanılmışlardır. iki tip filin savaşlarda nasıl kullanıldığını örneklemek gerekirse,

milattan önce 200 küsürde (280 gibi bir şeydi) hannibal alp dağlarını afrika filleriyle geçmiştir. hannibal filleri savaşta kullanırken önce önlerini kapatır, ordular karşı
karşıya geldiğinde filleri arkadan dürtüp önlerini açarak fillerin düşman ordusunu korkudan dağıtıp, kaçmayan askerleri ezmesini sağlardı. hatta hannibalin yenilmesi, tarihteki en iyi komutanlardan biri kabul edilen scipio africanus'un ordusunu ikili sıralar halinde bölerek fillerin askerlerin arasından geçip gitmesini sağlamasıyla gerçekleşmiştir.

asya filleriyse evcilleştirilmiştir, çoğu zaman üzerlerine binilerek kullanılır. bunun en basit örneklerinden biri timur'un ankara savaşıdır. asya filleri, binicileriyle birlikte düşman ordunun üzerine yürüyerek askerleri korkutur ve disiplini kırar. ayrıca kendine zarar vermeye çalışan askerleri ayaklarıyla veya hortumlarıyla ezerler. asya filleri, babür han boş toplar ateşleyerek filleri korkutmayı akıl edene dek hindistan, iran ve hatta anadolu'da büyük bir korku kaynağı ve askeri avantaj olmuştur.

edit: asya fillerinin hortumuna dikenli toplar (kılıç da oluyor bazen sanırım) bağlandığı da görülmüştür

edit 2: babür şah olacak. han değil

timur bunu beğendi

(bkz: age of empires ii the conquerors)