afrikaan ya da ingiliz kökenlilerdir. apartheid rejimi sırasında ayrıcalıklı kitle olmuşlardır. zannedersem bir çoğu rejimin kendilerine verdiği bu hakkı kullanırken , az bir kısmıda renkli olmayı değil insan olmayı bir ayrıcalık olarak gördüklerinden apartheid rejiminin ırk ayrımcılığına karşı mücadele etmişlerdi. 45 milyonluk güney afrika nüfusunun yüzde 10 luk kısmını hepsi sarışın olmasada beyaz güney afrikalılar oluşturmakta. ayrıca güney afrika rugby takımında ülkelerinin nüfusundaki oranlarından farklı olarak daha çok yer bulmaktalar.

charlize theron bu vatandaslardan biridir.

lethal weapon 2'de de işlenmiş bir konudur, patsy kensit rol icabı bu vatandaşlardan birini oynamıştır hatta ve diplomatik dokunulmazlığı kötüye kullanan bir de mafyamsı bir amca vardı, hepsi güney afrika konsolosluğunda takılıyordu. yamulmuyorsam, emperyalizm döneminde bu bölgede konuşlanmış hollandalıların kökeninden gelmektedirler. acun da hatta güney afrika gezisinde aynı sınıfa alabileceğimiz zengince bir kızımızın çatısındaki havuzunda çıpçıp yapmasını görüntülemişti. (beynim gereksiz detaylarla dolu, evet.. sabahın bu saatinde de entry giriyorum, nolcak benim bu halim?)

pek görgülü, bilgili havalarda dolaşır, çocukluklarında evlerinin bir bölümü olmuş olan slave quarters'dan dünyanın en normal şeyinden bahsediyomuş gibi bahsederler. kışın en soğuk havada bile yalınayak ve şortla dolaşır, tekilayı sathefrikın style yani limonu dişleyip tuzu sevgilinin boynundan burunlarına çekerek kafaya dikerler. bisürü ülkeden vize alma zorunluluğundan şikayetçidirler. ingilizcedeki e'leri incelterek iii olarak söylerler: yes yiiiiis olur mesela, very viiiiri.