sesin dogru kullanimi ve dogru teknigin insanda yer etmesi icin gerekli olan ders. san dersini verecek olan kisinin uzman kisi olmasi cok onemlidir (mumkunse pedagog olmali) yoksa cok kotu sonuclara yol acabilir. san dersinde ayrica "dogru nefes" almanin yollari da ogretilir ve diyafram daha cok ve daha guclu bir sekilde kullanilir. sadece şan ogrencileri veya muzisyenlerin degil, tiyatro vs. gibi sahne sanatlarinda aktif gorev alan insanlarin da san dersi almalari gerekmektedir. butun bunlarla birlikte, stres atmak, rahatlamak, depresyonun ustesinden gelmek icin de artik san dersleri alindigi gozlemlenmekte.
san derslerinde oncelikle dogru nefes uzerine yogunlasilir, bu nefes alis artik otomatiklestikten ve dogru oturduktan sonra ses egzersizlerine gecilir. egzersizler hocaya gore farklilik gosterebilir ama hangi ses araliklarinda calisilmasi gerektigi san dersini alan kisiye gore farklilik gosterecektir. orta tonlarin temelde saglam olmasi esas alinir, cok tizler ve pesler bu temel uzerine insa edilir, iplikle dokur gibi. konservatuvarda okuyan san ogrencilerinin, gununun guzel gecmesi veya berbat gecmesi, san dersinin nasil gectigi ile dogru orantilidir. eger iyi bir san dersinden ciktiysaniz dunyanin en mutlu insanisinizdir, eger kotu bir san dersi gecirdiyseniz o gun karalar baglarsiniz.
zaman ilerledikce, kendinizdeki gelismelerin farkina varirsiniz, korrepetisyon(piyano eslikli ders) san dersi ile beraber gider. yeni baslayan bir şancı, şan dersi sonrasinda belli sayida aryantik,lied vs. soyledikten sonra yorulur, bu zamanla gelisecek bir seydir. san dersleri ile birlikte kisinin spor yapmasi, cok gec kalkmamasi ders oncesi, sesi dinlenmis (ve iyi uyumus ) bir sekilde gelmesi derse, gece yatmadan once hemen birseyler yememis olmasi (asit salgilanmasi ve bunun mideden yukari cikmasi sebebiyle) , ve poztif dusuncelerle gelmis olmasi gerekmektedir. san dersi oncesi kisisel fikrim saglam bir kahvalti yapilmalidir (ama istisnai dusunen kisiler de vardir "ben san oncesi bir sey yiyince rahat olamiyorum" diyen)
teknik anlamda bir cok sey bu satirlarda anlatilamaz, anlatilsa da ne kadar dogru olur ya da anlasilir tartisilir. (zira, mesela insanin sesinin dondugu yeri anlamasi icin bizzat kendi sesinde bunu hissetmesi gerekmektedir)

her defasinda basimin dönmesine, 2-3 gün karin kaslarimin acimasina neden olan, kelimelerin soylenisinin ve dudak hareketlerin ne kadar önemli oldugunu anlamami, ayrica, sesimin güzel ve güclü cikmasini saglayan, opera sanatcisindan alindiginda ise ilk zamanlar kendimi böcek gibi hissettiren ders....

sandersleri.com dan eğitimi konusunda bilgi alınabilecek kişisel gelişim olgusu
(bkz: irem derlen)

ilkokul öğretmeni olan bir arkadaşımın şan derslerinden sonra sesinin hiç kısılmadığını söylemesi üzerine müzik harici mesleklerde de işe yaradığı gözlemlenmiştir.

genelde çok insan için "ben operacı olmayacağım ki ne gerek var bunlara" modunda yaklaşılan eğitim silsilesi. artık bu yüzden mi yoksa piyasadaki hocaların kendi yetersizliklerinden mi bilmiyorum, daha lite bilgiler ile öğrenciler donatılır çoğunlukla.

işini iyi bilen eğitmen klasik şan eğitimini verir ve hem öğrenci için hem öğretmen için büyük sabır gerektiren bir şeydir bu eğitim süreci. hele ki çok da profesyonel olasınız yoksa, sıklıkla tası tarağı toplayıp gırtlaktan huzur içinde şarkı söyleyeceğiniz, teknik filan düşünmeyeceğiniz diyarlara göç etmeyi istersiniz.

ortalıkta şarkı söyleyen, vokal olarak geçen insanlar için daha da zordur bu eğitim. çünkü kendilerince oturmuş bi teknikleri vardır ve genellikle bünyeleri şan derslerini reddeder. bu insanlarla ilk dersler çok şahanedir, ama sonraki derslerde herhangi bi ilerleme gösterilmez. bu yüzden kişinin zihnen de şan eğitimine açık olması gerekmektedir.

diğer taraftan zannedersiniz ki 3-4 aylık bi ders yeter, sonrasında "olursunuz". ama dersler başladığında öyle bir şey olmadığını anlarsınız, gerçekten sabırlıysanız seneler sürecek bi eğitimin ilk adımını atarsınız böylece.

çok fazla engebeli bi yoldur. doğru dürüst, hoşunuza gidecek sesler çıkarmak için nice engeli aşmanız gerekir. bu nice engeli aşana kadar gerçekten mutsuz bi dönem geçer, nefret edersiniz sesinizden. ama bu engeller aşılıp da klasik bi parçayı söylerken ilk düzgün sesler çıkmaya başladığında, önünüzde daha nice engebeli yol olduğunu görseniz ve bilseniz bile gözünüzde büyümekten çıkar, bi an önce ilerleme kaydetmek istersiniz.

bi de şan dersi alındığı takdirde bet sesiniz bi anda bülbül kıskandıran bi hale gelmez. hammadde iyiyse eğer, dersler sonucunda sesiniz belli bi hacim kazanır, bu sayede daha profesyonel duyulur hale gelir.

son bir şey daha. ses rengim için çok güzel, ama sen şan dersi alma tavsiyelerinde bulunabilir etrafınızdakiler. ama şöyle düşünün: elinizde bi gitar var ve herhangi bi ders almadan bu gitarda tek tel üzerinden farklı parçalar çalıyorsunuz. gayet mümkün bir şey bu evet. ama dersler sayesinde sesinizi bu şekilde tek yönlü değil de çok yönlü kullanmayı, yani diğer tüm telleri kullanmayı öğrenirsiniz. çıkan ses şuur sahibi olur, yer yer dişlere doğru yönlendirirsiniz, yer yer iyice parlayacak şekilde rezonansa sokarsınız, hatta bazen bilinçli olarak çok anlık gırtlaktan faydalanırsınız. tamamen kontrolü ele geçirmektir şan dersi.

işte her enstrüman gibi sabır gerektirir işin özünde. herhangi bi enstrüman çalımını öğrenmeye göre kolaylıkları ve zorlukları vardır. en kötüsü de tek başınıza uzunca bi süre, bir şeyleri anlayana kadar çalışma imkanınız pek yoktur.

şan dersini sunduk.

insanın sesini, dolayısıyla diyaframını, vücudunun kıvrımlarını, yüzünün eklemlerini daha iyi kullanabilmek adına alınan derstir. her şarkı söyleyen insanın, hatta bırakın şarkı söylemeyi, müzikle ilgilenen her insanın alması gerektiğini düşündüğüm derstir. candır. dersin en önemli konusu diyaframdır. diyafram kullanmayı bilen insan bile şan dersi almaya başladığında 'vay be, neymiş bu diyafram' diyebilir. genelde iyi bir hoca eşliğinde piyano başında yapılır dersler. bir enstruman dersi almaktan çok daha zordur bu dersleri almak, devam etmek. hem her enstrumanda olduğu gibi her gün çalışmanız lazımdır hem de yiyeceğinize, içeceğinize dikkat etmeniz ve en önemlisi sigarayı bırakmanız lazımdır (bırakmasanız bile minimum düzeye indirmeniz lazımdır). ancak her ne kadar zor olsa da dediğim gibi, müzik ufkunu acayip geliştiren, müzikle ilgilenen her insanın alması gereken derstir.

hâlen öğrencisi olduğum, beşinci dersin sonunda ancak şarkı söyleme ödevi alabildiğim, ders sırasında aynada kendime bakarken yaptığım dudak hareketlerine ve yüzümdeki korku dolu ifadeye mütemadiyen koptuğum, zevkle takip ettiğim dersler.

baya şanlı bi ders mi

edit: müzik kulağını sikeyim orospu çocuğu

adana'da bu dersi verebilecek birisini bulduğum zaman almak istediğim ders.

kendi başımayken ya da arkadaş ortamındayken tsm şarkıları söylemeyi çok sevdiğim için bu dersi almak istiyorum. amacım albüm çıkarmak, ünlü olmak, sahne almak vs değil ancak ses rengimin kötü olmadığını bilmeme rağmen kullanmayı bilmemem nedeniyle bazen etrafımı rahatsız edebiliyorum.

amaç bu rahatsızlığı minumum seviyeye çekmek.

sadece sesi güzel olan insanlardan ziyade doğru konuşma, nefesi doğru kullanma adına her bireyin tecrübe etmesi gereken bir aktivitedir, özellikle topluluğa hitap etmenizi gerektiren bir mesleğiniz varsa.