ortadoğu'yu avrupa'ya bağlayan kara parçasında kurulu devletin uzun bir zamanı kapsayan donemi. nispeten uzun fakat biçimsiz bir donem. zira şahsı karar vermekte ve kararlarının arkasında durmakta baya sıkıntılı.

trajedidir.
bence trajedi nedir biliyor musunuz? ingilizcedeki "almost" kelimesiyle anılmaktır. yani -mak üzereydi...
başarısızlığın en inciten hali. savaşın en kazanmaya yakın olduğun yerinde yenilmiş olman.

bu ülke muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak üzereydi, bu ülke ekonomisini en güçlü 10 ekonominin arasına taşımak üzereydi. bu ülke hem güzelliği, hem insanlarının modern, sıcak ve aynı zamanda misafirperver olmaları sebebiyle hem arapların hem avrupalı ve amerikalıların en sevdiği ülke olmak üzereydi. bu ülke kültürünün güzelliğini dünyaya pazarlamak üzereydi. bu ülkenin gençleri nihayet geleceklerine bir alman bir fransız ya da bir amerikan genci gibi bakabilecek refaha ulaşmak üzereydi. bu ülke sanayileşmek üzereydi. bu ülke avrupa birliğine üye olmak üzereydi.

sonra her şey kötü gitmeye başladı.
muasır medeniyet olmamıza en yakın olduğumuz yerleri görüp yaşayıp, şimdi her yerden baş gösteren pisliklerle uğraşıyoruz. ülke geri gidiyor ama kimse bişey yapamıyor.
şahsım yönetim makamını o kadar savunmasız hale getirdi ki, kim gelse idare edemeyecek, ki yapacağı tadında bırakmaktı alt tarafı ülkesi için bir kariyer sonlandıracaktı, şimdi bunların bu makam bırakmamalarının boşa harcanan çalınan ya da yandaşa peşkeş çekilen kaynakların bedelini hepimiz ödüyoruz. infial yaratması gereken şeylere boyun eğiyoruz ve ülke mahvın eşiğinde.

çok üzülüyorum.