sahaf cafe
Next (2) - Last Page (2)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

ilk gittiğim gün çok etkilendiğim , daha sonra etkisini kaybeden ve el değiştiren , el değiştirdikten sonra masada oturan herkesi bişi içmeye zorlayan bi mekan haline gelen , daha sonra şekil değiştirip masada oturan herkesin bişey içmek istedii biyer haline gelen vasatın üstü mekan.
ayrıca mekanda çeşitli kitap , ansiklopedi vs. bulabilirsinz fakat büyük ihtimalle ilgilenmiceksinizdir.
30cm. lik sandwich i "tutunamayanlar" pek bi sevilir.
0 favorites - -
senee 1996 filândı kuzum, sahhaf kafe açılalı 6 ay, hadi bilemedin 6 ay 3 gün olmuştu.. içinde bir küçük bir sinema salonu, her salı prova yapan bir tiyator topluluğu, bak şimdi yönetmenin adını, hah hatırladım, kaan, sonra bir de dergici vardı bir de, sonra porno işine girip köşeyi aynen döndüydü, böyle kel, yaz-kış [ki o zamanlar hep kıştı] dericen bir mont ve güneş gözlükleriyle dolanırdı; sonra bir de ahçı ahmet vardı yahu, na parmakları böyle kocaman, boğum boğumdu, şey yapardı kakaolu ıslak keki [brownie denmezdi tabii o zamanlar] müthiş yapardı, bir de ne yapardı ya, sonra ayrıldıydı da ne üzülmüştük, neyse, hatta odaların [adları vardı o zamanlar odalarının] girişindeki yüksek bir sehpaya konurdu bu yemişler; sonra bir de sahibi vardı tabii, göt ahmet derdiklerdi ona da, sevdiklerinden derdiklerdi tabii, bu ahmet de gergedan ve argos koleksiyonuyla övünür müydü övünmez miydi, tam hatırlamıyorum şimdi [o vakitler daha moda olmamıştı tabii bu yeryüzü mecmuaları], ama iyi bir yazma koleksiyonu vardı hani, hakkını yemezdim ben şahsen, çok sonra girişine bir piyano kodulardı sahhafın; ya ne enteresan müşterileri vardı, birer birer geçiyor şimdi gözümün önünden, efendiciğim burada olaydı daha iyi hatırlardı, bir ara işletmiş miydi neydi zira orayı; new york'ta yaşayan mavi gözlü bir herif gelir giderdi bir ara, dehşetengiz bir adamdı, sonra birini öldürdüğü mü ne çıkmıştı meydane, ay daha ne kazanlar kaynardı valla bu sahhafta; bak bak sonra bir ara çocuk oyunu sahneye konulduydu, efendiciğimin anlatması, mavi bir oda vardı üçüncü katta, dördüncü kat çatıydı, diafonla mutfağa bağlanırdı, ya dur bakayım, biri vardı hani cafe del mar'da barmen miydi neydi, bir ara o dadanmıştı, cafe del mar geceleri düzenlenirdi be, sonra küçük prens manyağı bir kadın vardı, aa bak bir de beyamca vardı, küçük kızlara sarkardı..
atmamaya çok gayret ettim ama, olmadı..
0 favorites - -
reshiningfor sayesinde öğrendiğim bir mekan, genellikle kültürlü insanların gitmesi gereken ama bizim gibi dangalakların ugradigi,ordaki teyzenin dediğine göre yakında bir fasıl düzenlenecek cafe.
0 favorites - -
calısan teyzenin konusmalarımızı dinleyerek her lafımıza atladıgı, kendi cdmizi dinleyebildigimiz, elektrik kesintisi nedeniyle mumla ısınmaya calıstıgımız mekan.
0 favorites - -
canlı müzik hadisesini hiç tutmadığımız, derhal bundan vazgeçmeleri gerektiğini düşündüğümüz, heartscarved dinleyemediğimiz mekan. yeni çalışanları da pek ilginçtir ayrıca.
0 favorites - -
en ust katindaki yeni calisanlariyla gonulleri fetheden, yaptiklari sergilerle ve cesitli organizasyonlarla amator sanat ruhuna destek veren kultur merkezi.
0 favorites - -
bence tek sevilebilecek olgusu tutunamayanlar olan bi yer..
0 favorites - -
kadıköydeki sevgili mekan. oradaki hele ki merdivenli üst bölmeler nasıl da çekicidir. harika bir mekan fikrimce...
0 favorites - -
bir gün içinde otururken kafenin üstüme yıkılacağını düşündüğüm ciddi çürük duvarlara sahip kafe.
0 favorites - -
kadıkoydeki en guzel kafelerden biri..agac ev misali oda icinde balkon olayı cok super..salepi guzel yapıyolar ama 1 ay oncesine kadar cay 2 bira 3 milyondu...bu sasırtıcı gelmiştir bana..
kadıkoyde bir guzel yer daha soylemek gerekirse bahariyedeki (bkz: konak kafe)diyebilirim...
0 favorites - -
Next (2) - Last Page (2)