en onemli tasarruf hamlesi yeşil kart dağıtımına çeki düzen verilmesiyle gerçekleşecek tedbirlerdir. gısgıcır kıyafetleriyle eczane onune çekilen arabadan inen fiyakalı adamlar hiç utanmadan sıkılmadan yedi sulalesinin ilacını bedava (artık %20 katılım payı veriliyor) alırken, hayatın tokatını acı bir şekilde yemiş gerçek ihtiyaç sahipleri hastalıklarının çözümünü birkaç gun bekliyim iyileşirim ile halletmeye çalışmak zorunda kalıyor. ama onemli bir paradoks goze çarpıyor. hakikaten ihtiyaç sahipleri bu karta sahip olabilse, hayattan bir bok zevk alamazlarken hiç olsun sağlıklarını düşünmek zorunda kalmamaları sağlanırsa asıl o zaman ulke batar. sanırım muhtarlıklardan başlayan bu yeşil kart alma sureci doğru işliyor. oy simsarlarınca bu kart somuruldukce tasarrufun dibine vuruyoruz.

(bkz: yoksulluk siniri)
(bkz: aclik siniri)

sağlık gibi "kâr" için kullanılamayacak bir alanı, bir insan hakkını, ilk önce bir şirket uğraşı gibi görmek, değerlendirmek ve kârı en yükseğe çıkarmak için sağlığın dümenini paranın olduğu yere kırmak, parasız olan insanlardan tasarruf etmektir..

(bkz: genel saglik sigortasi)

"imf'nin isteği üzerine hazırlanan sağlık harcamalarına ilişkin tedbir paketi büyük ölçüde şekillendi."

http://www.devletim.com/haber.asp?hbr=184

iki çift pabuç ısmarlıyor sanki şerefsizler!! bu yalnız boynunda boş blister asılı adamın meselesi değil,, senin, benim hepimizin meselesi-- karşı çıkın yahu, itiraz edin, edelim,, lütfen..

"eşitlik" esası üzerine hazırlanmış genel sağlık sigortası yasa tasarısı uyarınca hayata geçirilmesi istenen tedbirler!

ne oldu? "eşitlik" sözcüğüne mi takıldınız yoksa? söyleyin a kuzum, herkesi prim ödemeye mecbur eden, aylık geliri 120 ytl olan bir vatandaşımızı da 58 ytl prim yatırmaya mecbur eden bir tasarruf tedbirleri bütünü "eşitlik" esasına göre hazırlanmamıştır da, başka hangi esasa göre hazırlanmıştır! bakın bir örnek vereyim:

on dokuzuncu yüzyılda paris'te şöyle bir yasa çıkarılıyor:

"köprü altında yatmak yasaktır."

sahip oldukları haklar bakımından insanlar arasında hiçbir ayrım gözetilmemesi ilkesi: zengin de, fakir de yasalar karşısında eşittir.

harika valla! kesinlikle desteklenmesi gereken tedbirlerdir. zaten böyle bir mevzuda, imf'nin değil de türk tabipleri birliğinin sözüne mi inanacağız? komiksiniz valla..

http://www.ttb.org.tr/kutuphane/gss2.pdf

(bkz: 20 usd ye ithal et devlete 2450 usd ye sat)

katılım payı ödeme zorunluluğu getiren tedbirlerdir. buna göre talep ettiğiniz sağlık hizmeti nispetince katılım payı ödeyeceksiniz. fakat talep ettiğiniz sağlık hizmetinin gerektirdiği katılım payının toplam tutarının net asgari ücreti geçemeyeceğini bilmeniz gerekmektedir. çünkü diyelim hasta oldunuz fakat o anda yanınızda yeteri miktarda naktiniz yok. devletimiz, "hizmetin aksamaması" (!) için, ödemeye mecburi olduğunuz katılım payını daha sonra aylığınızdan kesecektir. eh, bu durumda, bir sonraki ay başında borçlu duruma düşmemeniz için de devlet gereken tedbirleri sizin için daha en başından almış olacaktır. daha ne istiyorsunuz!

(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)

ayrıca, diyelim gazi oldunuz, yani tasarıda geçen ifadeyle "vazifa malullüğü aylığı alan er, erbaş ve sivil görevli"lerden birisiniz. kolunuz, bacağınız kopmuş mesela, malul olmuşsunuz yani. hastalandınız. gördüğünüz tedavinin katılım payını ödeyeceksiniz bir kere. kolay mı öyle paçayı hemen sıyırmak? yatırdığınız katılım payını geri alabilmek için, gerçekten "g$$ primleri devlet tarafından ödenecek derecede yoksul olduğunuzu" kanıtlamanız gerekecektir. bunun, "paranın peşine düşmek"ten zerrece farkı yoktur. eğer yarın öbür gün kolu kopmuş, bacağı kopmuş gazilerimizden biri "g$$ primleri devlet tarafından ödenecek derecede yoksul olduğunu" ispat etmek durumunda bırakıldığında "bunu ispat etmek zorunda bırakılmam gücüme gidiyor" derse, bunun yanıtını kim verebilecek, bilmiyorum. daha sonra bu gayrete girileceği için sarf edilecek zamanı vs.yi geçiyorum, bu insanların "haysiyetleri" ile oynanacaktır!

(bkz: haysiyet)

umarım yanlıştan dönülür.

"saglikta tasarruf tedbirlerini" ortaya çıkaranlar acaba bu uygulamalara kendileride dahil olacaklarmıdır.cevap hayır.
milletvekilleri nin tedavi ve sağlık harcamaları ile ilgili uygulama talimatları normal vatandaştan farklı olduğu için umurlarında değildir.her türlü özel hastane ve doktor imkanlarından nerdeyse sınırsız olarak yararalanırlar, vatandaş rıza efendi bir haftalık ilaç alabilirken kendileri bir seferde üç aylık alabilirler. rahatça yurtdışında tedavi olabilirler, sonra da vatandaşın sağlık giderlerini kısmaya kalkarlar.
(bkz: ekmek bulamazlarsa pasta yesinler)

bu tedbirlerden birisi de "yeşil kartlıların özel hastanelerden aldığı ultrason, röntgen gibi gereksiz hizmetlere son verilecek" olmasıymış. yanlış mı okuyorum? röntgen'in gereksiz bir hizmet olduğu iddia ediliyor, değil mi? yok canım, şakadır..

gerçi,,

geçen hafta bir vesileyle yenimahalle posta gümrük müdürlüğü'ne gittim. çalışanlar son derece ilgililerdi, herhangi bir şikayetim yok fakat ilginç bir uygulamaya tesadüf ettim burada. yurtdışından gönderilen gümrüklerin denetimi nasıl yapılıyor biliyor musunuz? paketler açılıyor, içinde ne olup ne olmadığına bakılıyor! x-ray cihazıymış, çalışanların güvenliğiymiş falan,, hak getire! sanırım yurtdışından gönderilen kolilerin elle gözle denetlenmesi gibi, hastanın vücudunda ne olup bittiğinin de benzer şekilde denetlenmesi isteniyor. ultrason'un, röntgen'in gereksiz bir hizmet addedilmesinin başka bir mantığı olabilir mi acaba?

"sağlıktan tasarruf" tedbirleri yalnız genel sağlık sigortası (g$$) yasa tasarısı ile sınırlı değil. üniversitelerarası kurul, 2005 ve 2006 bütçe uygulama talimatları ile döner sermaye bütçelerinin yüzde 55-60 arasında kısıntıya uğratıldığına dikkat çekiyor, tıp fakülteleri ve hastanelerinin sıkıntılarının ciddi boyuta ulaştığı uyarısında ve soruna çözüm bulunmazsa hastanelerin hizmet veremez hale geleceğine dair acil çağrıda bulunuyor. taze taze, buyurun, okuyun efendim:

http://www.ntvmsnbc.com/news/378970.asp

"sağlıkta tasarruf tedbirleri" bugün 14.10'da, ntv'de, "ntv'ye sorun" programında tartışılıyor. programın konukları:

prof. dr. tümer çorapçioğlu/ ankara üni. tıp fak. dekanı
dr. muharrem usta / özel hastaneler ve sağlık kuruluşları derneği genel bşk.

http://www.ntvmsnbc.com/…les/acikhat/ntvyesorun.asp