sabah herkes nasıl ofisine gidip mesaisine başlarsa bu tip kadınların ofisi de mutfak olduğundan onlar da mesailerine mutfakta türk kahvesi pişirerek başlar. ofistekiler kahve makinasının önünde dedikodu yaparken onlar da ayaklarında terlik üstlerinde sabahlıkla (ofis kıyafeti) fincan eşliğinde dedikodu yapar. yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz havalı ofislerde çalıştığımız için ev kadınlarını aşağılamaya bayılırız
kanımca, dedikodu yapmak eyleminin bir zaman
* ve cinsiyet
*** kısıtı getirilmeden incelenmesi gerekmektedir. zira erkeklerin de kadınlar kadar dedikodu yaptığını küreselleşen dünyamızda duymayan bilmeyen kalmamıştır.
(bkz:
dedikodu yapan erkekler)
(bkz:
24 saat dedikodu yapan insan)
kocayi i$e, cocuklari okula gondermi$, zeytin ve margarini dolaba kaldirmi$, televizyon kanallari birer birer
aydın ve
seda sayan ogretilerine gecmeden 2 saat kadar bo$ vakti olan
turk kadinidir ...
amerikan kadiniyla farki
misir gevregi ve
oprahdir, dikkatli bakinca anla$ilir zaten ...
sabah sabah evi temizleyip, dedikoduyu seda sayan eşliğinde öğleye bırakır bu kadınlar. temiz temiz ferah ferah açısından
erkeklerin her maçtan sonra yorum yapmasıyla aynı kapıya çıkan şeydir.
eşi işte, (varsa) /çocuğu çocukları okulda olan kadın komşusunu çağırır, türk kahvesi eşliğinde hedenaz'la hödögül'ün yaptıklarını, yapamadıklarını konuşur. eğlenir.
eşi evde, kendisi işte olan er kişiyse işe gittiğinde oda arkadaşlarıyla hedecan'la hödörrahman'ın kaçırdığı golleri, hakemin vermediği penaltıyı konuşur. küfreder.
eksik bir tanımlamadır zira türk kadını dedikodu yapmak için zaman mekan ve sınır tanımaz.