28 cilt ve 258 bölümden oluşan manga; 3 sezon, 95 bölüm ve 4 adet ova'sı bulunan anime serisi ve son olarak da live action uyarlaması olan bir film... animenin ilk iki sezonu küçük farklar ve kimi eklemeler dışında manganın ilk 150 bölümünü takip eder ve üçüncü sezon ile birlikte mangadan ayrılır.
ilk ova;
rurouni kenshin tsuioku ken, manganın 164'üncü bölümünden 179'uncu bölümüne kadar süren ve esas olayların geçtiği zamandan 15 yıl öncesinde yaşanan olayların anlatıldığı kısmı animasyonlaştırmasına karşın diğer ova'lar, mangada yer almayan zaman dilimlerinden bahseder.
eğer eserlar arasında bir sıralama yapmak gerekirse yetkinlik sırasına göre şöyle olacaktır:
ilk ova>manga=ilk iki sezon anime>diğer ovalar>son sezon anime>live action
hayatımda fazla anime izlemiş biri olmadım ya da mangayla ilgilenen... ama kenşin... kenşin farklı.
geçenlerde sabah uyanmış, yatağımdan kalkmak için kıvranırken birden bire aklıma düşüverdi... himura kenşin'in yanağındaki x şeklindeki yaranın nasıl olduğu aklıma düştü... ilk ova'daki o epik sahne!
o andan sonra durdurak bilmeden 3 sezon animeyi tekrar izledim... sonra da ova'ları ve ardından da mangayı okudum.
ve tekrardan, animeyi ilk izlediğimde vardığım kanıya ulaştım! ruroni kenşin gelmiş geçmiş en iyi manga/anime serisi... ve dahası ilk ova, yapılmış tüm animasyon eserlerden hatta filmlerden daha üstüm, eşsiz bir konumda.
eserin etrafında şekillendiği ana karakter
himura kenshin, inanılmaz bir adam... kurgusal olarak yaratılmış en kusursuz insan olduğunu varsayıyorum!
ilk ova, yoğun şiddet ve duygusallık barındırmasına karşın manga/anime çok daha komedi ve aksiyon unsurları barındırır... ayrıca ana karakterin kefaret arayışının ve yaşadıklarının ona kattığı bilgelik yüzünden de özellikle anime belli belirsiz bir didaktik yan taşır. manganın ve animenin çizimleri hemen hemen aynıdır hatta mangadaki planlar animede de birebir kullanılmıştır... manga ve anime hemen hemen aynı olsalar da animenin görsel olması yanında işitme duyusuna da müzikler vasıtasıyla hitap etmesi yüzünden duyguları izleyiciye geçirmek konusunda daha çok başarılıdır.
şahsen ben animeyi izlerken kah güldüm, kah duygulandım, kah heyecanlandım... tüm duygu bulamacının var olmasında müthiş müziklerin etkisi yadsınamaz... bu nedenle mangayı okurken animenin müziklerinin dinlenmesini tavsiye ediyorum!
aklımda kenşin'e dair söylenebilecek çok fazla söz var... saatlerce birilerine kenşin'den bahsetmek, onu yüceltmek istiyorum ancak bu kadar yeterli sanırım... bir gün çocuğum olursa ya da çocuğum kadar seveceğim küçük bir insan, mutlaka onun da kenşin ile tanışmasını sağlayacağım. bu dünyada kanı, canı olup da örnek alınabilecek hiçbir insan mevcut değil... ancak hayali bir karakter olan himura kenşin ciddiye alınıp ağzından çıkan her kelimesi, davranışlarındaki her naiflik benimsenebilir biri!
her şey için teşekkürler.
"oro.."