sergen'in "yıldız oyuncu ve insiyatif almak" derslerine denk gelmiştim. yıldız oyuncu nasıl düşünür, topu nasıl alır, rakibi nasıl geçer, nasıl insiyatif kullanır gibi konulardan bahsetti, pas mı şut mu ayrımını anlatırken "işte burda vuruyoruzzzzzzz" deyu topa bir yüklendi ki, sabri sarıoğlu'nu bile kıskandıracak, uçan kargaları ağlatacak bir şut oldu bu. "tabi siz böyle vurmuyorsunuz" deyip kendi kendine yarılması ise muazzamdı. ilkokuldaki futbol hocam geldi aklıma. çift kalede dönen topu tamamlayıp üstten dışarı atmam üzerine sinirlenmiş, aynı pozisyonu ben gol atana kadar tekrarlatmıştı. "

"bak işin tekniği şu" deyip topu taca attıktan sonra, gülen herkesi de idmandan kovmuştu adi adam. işte yıldız oyuncu farkı budur bence. nerde kendi kendine gülen yıldız sergen, nerde güldük diye bizi idmandan kovan sevgili hocam...

yakın zamanda sabri sarıoğlu ve serdar özkan'ın velilerinin "eti sizin kemiği bizim" diyerek çocuklarını yazdırmasını beklediğim okuldur.

ziya doğan ve abdelaziz ayman'ı "futbolda vefanın önemi ve baba-oğul ilişkisi", ismail güldüren'i de "rakibi sertlikle yıldırma" ve "rakibin ayağını eline verme" konulu bölümlerde hoca olarak görmeyi bekliyoruz.

çok güzel bir program bence.
ama sanki "evettt bir sosyal sorumlulugu daha üzerimizden attık" gibi duruyor. çünkü aşırı kısa ve ele alınan konuya, ya çok göstermelik değiniliyor ya da konu zaten başlı başına göstermelik.

misal konuk sergen yalcın, konu liderlik. eyvallah. eyvallah ta be abicim bin saat sergen'in liderlik vasıfları anlatıldı, geri kalanda da 3 pasta liderlik dersi verildi^*.

ha bu arada ben ders vereceklerden en cok hakan ünsal'ı beklemekteyim. hani onun bir takla olayı vardı ya. böyle hakan'ın sagından atıp solundan gecip golu takarlardı, o da "vayy bana faul var" diye patlak tekerlek misali yuvarlanırdı. rüştü'nün her hatalı yedigi gol sonrası "ofsayt" demesi gibi. hey gidi hey.

sabri sarıoğlu'nu bizzat orta yapma çalışmasına katmasını istediğim ntvspor yayını. çocukların önünde olmaz belki ama özel ders yapabilirse cebimden parasını ben vereceğim rıdvan'a yeminlen. anlaşabilirsek güzel olur, ama bir isteğim var yönetmenden. çalışmayı naklen vermeyin, gece 12'den sonra verin ki çoluk çocuk uygunsuz şeyler görmesin ey rtük. bekliyorum merakla ntvspor'un cevabını.

herşey güzel futbol için.

program sonlarında rıdvan dilmen çocuklara hemen hemen şu cümleyi kurar "şimdi boşsunuz, istediğinizi yapın, kız arkadaşlarınızla nerede buluşacaksanız onu konuşun."

pierre van hooijdonk'un frikik antrenmanını konu alan bölümünde, barajda duran cocukların yusuf yusuf atıp her şutta dağıldıkları gözlemlenen program. haksız değiller bence, ben olsam bende kaçarım. herif öküz gibi vuruyor.

ben bunun tanju çolaklı bölümüne denk gelmiştim... tanju abim yaşı ilerledikçe aldığı kilolar nedeyile sıcağın altında 10 metrelik koşu sonunda nefes nefese kalmış, gelen orta da istediği gibi olmayınca " yanlış ortaaaaaaa" diye sağ açıktan orta kesen sabiiiiye çıkışmıştı. göğüs kontrol, vole kafa derken tanju gidecek gibi olmuş, program o esnada sona ermişti.

sergen'in neden teknik adam olamayacağını çok güzel anlatmış olan programdır

çocuğa verdiği: "alıyorum, alıyorsun, oynuyorum, oynuyorsun, devam ediyoruz" direktiflye kime ne anlatabilir ki.