rakıyı sulandırarak içenlere kıyasla daha geç sarhoş ve nahoş olanlardır. ancak şöyle de bir anı notu düşelim:
"akşamcı denilebilecek ölçülerde rakıcı adamdı. iyi insandı ama rakı sofrasında daha bir ballanırdı dili. o akşam özel bir akşamdı. ilk torununu kucağına aldığı, kollarındaki minik şeye bakıp aynaya bakmış gibi hissettiği akşam. güneş batmadan rakı sofrası kuruldu. boğaza karşı bir balkonda, genç misafirine sakilik yaptı.
- sen bunu böyle içiyorsun ama, iyi etmiyorsun.
- olur mu? rakı içme adabına uygun işte...
- adaba uygundur, doğrudur. ama sen benim çekmece ekibi nasıl dağıldı gitti bilmiyorsun.
... dedi ve sek rakıcı çocukluk arkadaşı guruptan "şehit" verdiklerini saydı teker teker. yaklaşık 40 yıl sek rakı içmişlerdi muhteremler. hep birlikte içmişlerdi. sonra teker teker temsili rakı kadehlerinin buğusunda masaya kadeh vurularak anılır olmuşlar. "içme sek" dedi adam bunları anlatıp. kendisi bol buzlu, sulandırılmış rakısından bir yudum alıyor, üzerine de bir yudum su içiyordu. ama herhalde bunlar için çok geçti. bir sonraki haftasonu çekmece gurubundan kalanlarla masaya kadehleri vurup, anason buğulu hatırasına içtik. rakıyı sulandırmadık. rakı sek içilir. insanı öldüren sek rakı değil, bambaşka şeylerdir. sek rakı sadece masum bir mezedir.