"ösym sınavlarında puan yükseltme iddiası” başlığı, dezenformasyonla mücadele merkezi tarafından yapılan açıklama sonrasında hukuki yükümlülüğümüz gereği dezenformasyon sebebiyle kapatılmıştır. ardından, “puan yükseltme iddiası başlığının sansürlenmesi” başlığı açılmış ve yazarlar tarafından #ekşisözlük kanalına eklenmiştir. kanal belirleme işlemi kanal atama yetkisi bulunan yazarlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

#ekşisözlük kanalındaki başlıklar login olmayan ziyaretçiler için varsayılan olarak görünmemektedir. ancak tüm ziyaretçilerimiz ve kullanıcılarımız gündem filtresi ayarlarını değiştirip ayarlarını güncelleyebilirler.

sabitlenmiş entrye ithafen- öncelikle silinen başlığın ilk entrysinde gösterilen kaynakla altta gösterilen kaynak aynı. murat ağırel açıyor savcılık iddianamesini okuyor lütfen izleyin videoyu. ekşi moderasyonu yargıç savcı olmuş neyin "dezenformasyon" olduğuna karar vermiş başlığı sansürlemiş. kaldı ki ekrem imamoğlu davasına dair ne başlıklar açıldı iddia temelli. çoğu maddi somut kanıtlarla yalanlanmasına rağmen açın bakın kapı gibi duruyorlar hala. bu arada "hukuki yükümlülüğüz gereği" gerekçesi de safsata. mahkeme kararı olmadan silme yükümlülükleri yok.

biraz da dertleşelim... burası, bu mecra, ekşi sözlük bitmiş arkadaşlar... hep kaynayan bir şeyler vardı da artık tam teslim olmuşlar akp trollerine... etkimiz ne olur öngöremiyorum ama havuz medyasına atv ve türevlerine nasıl davranıyorsak ekşiye de aynısını yapmanın zamanı geldi.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

tam hali "ösym sınavlarında puan yükseltme iddiası" başlığının sansürlenmesi ve tamamen silinmesi...

savcılık iddianamesinde geçen ifade ekşi sözlükte siliniyor. neden yok bildirim yok.

burası da lağım çukuru sakinleri tarafından yönetiliyor belli ki...

iddianın kanıtı ve sansürledikleri bilgi (bkz: #177360666)

(bkz: ösym sınavlarında puan yükseltme iddiası)

edit- (bkz: 05.08.25 sansurle ilgili basligin sansurlenmesi) yuh artık...

gündemde tutulması gereken başlık. sözlük skandallarına yenisi eklenmiştir.

ekleme: sansürün ya da ilkesizliğin sebebi yalnızca iktidar zorbalığı zannetmeyin. paranın ve kapitalizmin, değerler üzerindeki etkisini ayrı bir iktidar biçimi olarak sorgulamak gerekir.

akbelen'de maden işletmek isteyen şirkete karşı direnişi hatırlarsınız. sözcü manşetten haberi verirken arka sayfada söz konusu şirketin reklamına yer vermişti.

bugün icra dairelerindeki binlerce dosyanın müsebbibi bankaların, milli bayramlarda reklam filmi yayınlaması tadında bir tutarlılık...

sosyal medyada özgürlük rüzgarı estiren ana akım yayın kuruluşları ve platformları bu çarkın parçası. sistemi parçalamazsanız bu hiçbir zaman değişmeyecek. amiyane tabirle parayı veren düdüğü çalar. şu an yazmaya üşeniyorum. fakat eğer gerçekten tarafsız haber ve yayıncılık görmek istiyorsanız birgün'ü takip edebilirsiniz. ben artık haber okumuyorum. ama bu işlerin içinde olduğum dönemde tamamen ilkeler gazeteciliği yaptıklarına şahidim. 12 senelik bir gözlem... timur soykan da aynı ekolün gazetecisidir ekürileri gibi...

diken, t24, onedio, aykırı, cumhuriyet, sözlük, sözcü gibi muhalif görünümlü sözde medya kuruluşlarının önüne bir balya para atmanıza bakar yayın politikalarını satın almanız. bu cümleden daha önce satın alınmadıkları anlamı çıkmasın elbette. satın alanın yalnızca sizin olmanızdan bahsediyorum. sansür gibi istatistiklere de yansımayan ve içeridekiler dışında kimsenin fark edemeyeceği biçimler de mevcut: bahsi geçen başlığın akıbeti gibi otosansür...

sermaye, araçların amacının başka bir istikamete evrilmesinin önüne geçmek adına bunu yapar. kitlesel yayın imkanına sahip kuruluşlar ya iktidarın yasal mermisi ya da sermayenin maddi imkanlarıyla boyunduruk altına alınır. farklı olanın sesinin kısılmaya çalışılması da aynı sebepledir.

bu hakikati anlatıyorum fakat "koca sistemi ben mi değiştireceğim" fikrinden hareketle kötümserliğe sürüklenmeniz adına değil. unutmayın hepimizin hayalleri aynı zamanda icat edilmeyi bekleyen hakikatlerdir.

meseleyi bütünsel olarak ele almakta yarar var. farklı farklı başlıklarda uğruna sayfalarca "entry" yazılan problemler, çatı problemin yalnızca alt başlıkları. cinayetten gasba, sağlıktan eğitime, basın özgürlüğünden barınma problemine konuştuğumuz tüm problemler aynı çatıyı işaret ediyor...çatı, bize konuşturmak istedikleri haliyle ırklar değil, inançlarımız değil, hangi partiye oy verdiğimiz değil...

aynen ekşi sözlük bravo. sen buradan silince her şey düzeldi.

bırakın artık şu yalama işlerini de halkın tek sesini duyurduğu şu sosyal medyayı sansürlemeyin. olur da her şeyin hesabı sorulduğu zaman geldiğinde bunlar siz silseniz de unutulmaz elbet.

ak saksocular, açtıkları başlıkları, ardı ardına 10-15 hesapla entry girerek gündeme sokuyor ve buna bir yaptırımı yok yönetimin nedense(!)... fakat halkın bilgilenmesini sağlayan bunun gibi başlıklar karartılıyor.

(bkz: soran olursa bağımsız bir mecrayız dersin)

edit: hah, başlığı da silmişler zaten. bravo.

iddianamede bile geçen olayı ekşi yönetimi göklerden gelen bir kararla yok etmiş, kokuyor ulan kokuyor nasıl saklayacaksınız daha?

mevzuyu sansürleyince mevzunun yok olacağını zannetmek de ne bileyim.

ilk defa başıma gelen olay. yani çöpe falan da atma yok, puff yok oluyor sansür olunca. ilginç bir deneyim, eskiden gge vardı.

artık skandalın ucu nereye gidiyorsa dev sansür uygulamaktan çekinmiyorlar da.

fazla dürüm tüketmekten kaynaklı yan etkilerden biri olan hede

(bkz: dürüm yetmezliği)