askerlik zorunlu olduğu zaman, toplumda her kesimden elini taşın altına soktuğu için bir birlik hissiyatı oluşuyor haliyle. askerlerde o "amatör ruhu" oluyor. kimse o silahla gelen kudret duygusunu benimseyip iktidar sarhoşu olmuyor. (birisi şehit olduğu zaman herkes kendi oğlu/kardeşi gitmiş gibi üzülüyor.)
subaylar eğitimli oldukları için bu güç sarhoşluğu bir nebze kontrol altında tutuluyor.
ama profesyonel askerlikte askerlerin en alt sınıfı da haliyle halkın "alt tabaka"sından, eğitimsizlerden, başka dala tutunamamışlardan çıktığı için. bu "güç sarhoşu" olma riski mevcut.
amerikan ordusunun askerleri sevilmez hani. hani siyasi olarak abd'nin hakederek sahip olduğu antipati haricinde askerlerin o serserilikleri aşağılık işleri de bolca mevcuttur. amerika'nın en alt tabakası. eğitimsiz. yabanıl kurdun eline bir silah veriyorsun. kuzuların arasına yolluyorsun. haliyle hoş olmayan durumlar çıkıyor.
türkiye'de profesyonel orduya geçilsin diyoruz. zorunlu askerlik hem verimsiz (çok daha verimli olabilir tabii), hem gereksiz. ama işte ordu hepten profesyonelleşince, bu son zamanlardaki
uzman çavuşun olayı gibi olaylar gözümüze batmaya başlayacak. ordu bunun önlemini alır da, eğitimli kültürlü adam zaten uzman çavuş yazılmaz ki. herkesi de bir yere kadar eğitirsin orduda. adam sonuçta ölmeye öldürmeye gidiyor. sivil hayatla kanlı bir savaş tam uyumlu şeyler değil.
herhalde bir miktar zorunlu askerlik gerekli. ya da en azından isteyenlerin gönüllü yapacağı bir süre askerlik. ya da bu problemin çözümü yok: doğal olarak içimizdeki vahşilik bir şekilde bir şekilde açığa çıkıyor. minimize edebiliyorsun, ama tamamen gitmiyor hiç.