başlığı açan da meriçin teki amk. ihmal etme, sürekli böyle kadınlara yalakalık yapmaya devam et, belki biri düşer de mesaj atar sana.
kadınların nazını, tribini, egosunu çekmeyi reddeden erkek sayısındaki artıştır.
kadınlar sömüremediği, kullanamadığı, söz geçiremediği erkeklere artık klişe olarak direkt prenses erkek lakabı takıyor günümüzde.
kadına bakıyorum 2/10 ama havalar nirvana. es kaza 7/10 luk bir erkekle takılmaya başladıktan sonra istediklerini yaptıramayınca ya da vajinasını bir ödül gibi sunamayınca hemen hayıflanmaya başlıyor. eril erkek kalmadı, hepsi prenses bla bla bla.
erkek olduğumuz için goril gibi davranmamız gerektiğini öğrendiğim başlık.
ben insanım, duygularım var, çekincelerim var, endişelerim var. üşürüm de korkarım da ağlarım da. millete şov yapacağım diye insanlıktan çıkamam, kendimi önemsemezlik edemem.
yıllarca erkekler bizi anlasın, bizim gibi olsun dediniz. alın size minik minik prensesler.
ne istediğinizi bilmiyorsunuz, istediğiniz olunca da beğenmiyorsunuz.
üzgünüm kezbanlar kimse sizin boş tribinizi çekmiyor artık yıl 2025
yine bir gün orospudan nasihat dinliyoruz
kezbanlar olarak;
sizi s*klemeyen
keko/
barzo/
psikopattiplerin peşinden koşmaya devam edin bu kafayla.
sonra ağlamayın ama.
svihs çünkü.
kadınların erkeklerin "sağlayıcılık" girdabından ayıkmaya ve kurtulmaya başlamasıyla tekrar o tuzağa çekmek için uydurdukları kavram
aynı anda 10 tane erkekle flörtleşip, istediği her an bunlardan birisini yatağa atan kadınlara karşı kişisel saygı mekanizmasıdır.
benden duymuş olma ama sen 10 erkekle flörtleşirken ses etmeyen erkek de zaten sana sadece sevişmek için yazıyor. ama ilgi hoş geliyor sana tabi. 35 yaşına gelip, sıçtığını farkedince ağlayarak günlüğüne dişil enerji, big dick enerci xoxo diye yazarsın artık :)
binlerce yılda oluşan toplumsal cinsiyet rollerini ben istedim oldu diye değiştirince böyle herkes birbirinden şikayetçi oluyor. çok boktan bir zamana düştük.
erkeği sağmalık inek gibi gören kadınların son uydurmalarından bir tanesi de bu. erillik muhabbetini buna çevirdiler. kadınların tüm bu serzenişlerinin altında yatan ana neden artık maddi manevi tüm sorumluluklarını yüklenecek erkek bulamamaları. geçenlerde kızlı erkekli arkadaş grubuyla buluştuk. içlerinden bir tanesi bekar öğretmen bir hanım, 27 yaşında. bir adamla buluşmuş ve onu anlatıyor. adam bir yerde müdürmüş. yanına gider gitmez adamın arabasının marka modelini araştırıp fiyatına bakmış. 1,5 milyon tl civarındaymış. bu okey diyor. adamın evi varmış, bu da okey diyor. bana kendimi prenses gibi hissettirdi, elimi cebime attırmadığı gibi kapımı açtı, her seferinde kendimi nasıl hissettiğimi sordu, buluşmayı o yönetti, sadece gittiğimiz mekanlarda ne sipariş edeceğimi bana bıraktı, bu da çok iyiydi diyor. ama tek kötü yanı boyu benden sadece 5 santim uzun olmasıydı, bu yüzden ısınamadım ama bi kaç buluşma şansı daha verip, tanımaya çalışıcam, belki karakterinden aldığım elektrik beni etkiler diyor. vay amk. bütün bunları yapan bir adam bile okey alamıyor özetle bu premseslerden. gördüğünüz gibi erkek kardeşlerim, bunlar tam anlamıyla beyaz atlı prensi arıyorlar. o şartları sağlamayan herkes bunları gözünde prenses. siz bunun gibi sosyal medyadan beyni erimiş, gerçek hayatla bağlantısını çoktan koparmış kadınlardan uzak durun. işinize gücünüze bakın. asla tüm kadınlar böyle diye genellemiyorum. gayet aklı başında, ayakları yere sağlam basan, ne istediğini bilen kadınlar var. siz onlardan birine denk gelmeye ve hayatınızı birleştirmeye bakın. yoksa sizin etiniz ne budunuz ne? nasıl yetişeceksiniz bu isteklere? bu kadınlara göre asgari ücretle çalışan bir adam yok hükmünde. bırakın erkeği, insan bile değil. asgari ücretle çalışan prens mi olur amk :))