ana akım medyada olsun sosyal medyada olsun hep şu kafanıza ilmek ilmek işlenir ya:
"kadınlar çok karmaşık varlıklardır, çözemezsiniz kafayı yersiniz hıs hıs hıs hıs"
komple kolpadır...
evet kolpa. bu kodla özellikle sizi kodlarlar. aslında kadınlar da en az erkekler kadar basit insan dişisidir. kadınlar için tek önemli kriter vardır:
güven...
evet güven duyarsa dünyası dahil tüm vücudunu bile size açar. ancak bu güven konusunu algılamada büyük bir problemleri var. ve bu maalesef kendi aralarında virüs gibi yayılan bir bozukluk. gerçeklik algısı bozukluğu. örneğin kadın; hayvan, öküz, kaba saba yontulmamış hıyara bakıyor ve bu, "
beni korur" diye güven duyuyor. bu, "
bana ilişeni dövebilir" diyor. silah gibi düşünüyor. ancak hayatta ellerine silah alıp atış yapmadıkları için silahın doğasında gelen "
geri tepme" özelliğini kavrayamıyorlar bir türlü. askerlik yapanlar bilir ne dediğimi. acemilikte gözleri morarmış askerler görürsünüz. bunlar atış yaparken nefesini doğru ayarlamadan, silahı omzuna tam oturtmadan ateş edip gözünü morartan askerlerdir. o askerlerin "allah o silahın belasını versin, hep onun yüzünden oldu" dediğini göremezsiniz. görürseniz de
pembe teskeresini alıp evine gidiyordur.
her neyse bu anekdotun konumuzla ilgisini az çok anlamışsınızdır umarım. o gözleri moraran ya da ruhu moraran kadınlar işte bu hıyarların rahlesinden geçmiş kadınlardır. her konuşmasında sorumluluk lafını ağzından düşürmeyen kadınlar nedense yaşamının sorumluluğunu bir türlü almak istemiyor. almak zorunda kalanlarsa işte bu saçma sapan "
prenses erkek" lafına sığınıyor.
doğada olduğu gibi her canlı da yaşama içgüdüsü gereği hayata tutunur. bunu yapmak için de çalışması gerekir. bir dişi aslan ava çıkar, bir dişi köpek çevrede yiyecek arar, dişi kuş yuvasını yapar ve yavrularına solucan bulup getirir.
pekiyi türkiye'deki insan dişisi ne yapar? bırak çalışmayı yiyeceği lokmayı bile erkeğin kaşıkla ağzına vermesini bekler. karşılığında ne verir? huzurlu bir yuva? 2-3 yavru? sıcak bir aile ortamı? bunların cevabını sizlere bırakıyorum.
prenses erkek kim oluyor pekiyi? eee çalışacaksın tabi bu bir bana sunduğun lütuf değil, hayatı benimle paylaşacaksın. çocuklarımıza bakmak senin önceliğin. doğanın gereği bu da diyen erkekler...
yani köle yerine koyup aptal gibi kafalayamadıkları adamlar.
erkeği yine kadına özgü bir tabirle aşağılayan kadınlar.. "erkek gibi kadın" olumsuz bir tabir değilken prenses erkek tabiri kadınlığı da aşağılayan, ağır bir hakaret olarak manipülasyon aracı olarak kullanılıyor. bu da ayrı bir çelişki. bak bu karmaşıklığınızla öğürebilirsiniz. ;)