modern dünya problemleriyle boğuşurken gelmesini istediğim dönem. kıyamete sebep olacak olan olay konusunda ise seçici değilim; zombi kıyameti olur, uzaylı istilası olur. gerçi zombi istilasında daha kolay hayatta kalabileceğimi düşünüyorum. en nihayetinde uzaylılar istila ettiğine göre gelişmiş canlılar, karşı koymak zor olabilir. ancak zombiler öyle değil silahla, baltayla, herhangi kesici biçici aletle karşı koyabilirsin.

modern dünya problemi olan iş seyahati, şirkette omzuna yüklenen yükler, toplum baskısı, yüklenmek istemediğin sorumlulukların omzuna yüklenmesi bir zombi salgınından daha bezdirici gelebiliyor. bir de zombi salgınında hayatta kalmamı sağlayacak gerekliliklere sahip olduğumu düşünüyorum:

- ilk olarak fiziksel anlamda bir dezavantajım yok; çok kilolu, çok zayıf değilim. koşmamı ya da çarpışmamı engelleyecek bir engelim yok.

- askerde atış eğitimi de almıştım. biraz pratikle silahla zombi avlamada çok fazla problem yaşayacağımı sanmıyorum.

- zombilere karşı çarpışmak için neler yapılması gerektiğini öğrenecek kadar zombi filmi, dizisi izledim. mesela gruptan birini zombi ısırdıysa onun için mücadele etmenin anlamı yok. kafasına sıkacağız ya da arkamızda bırakıp yolumuza devam edeceğiz. ayrıca zombileri öldürmek için kafalarına nişan almak ya da kafalarını uçurmak gerektiği bilgisi de var.

- silaha ek olarak kürektir, efendime söyleyeyim keserdir, baltadır kullanabilirim. ilk başta belki biraz zor olur ama alışırım.

- yürümek konusunda herhangi bir problemim yok. farklı insan topluluklarını bulmak için keşif yürüyüşleri yapabilirim.

olası zombi salgınında hayatta kalmak isteyenler benimle iletişime geçebilir.

bu tarz filmleri çok seviyorum. genelde ne toplumu severim, ne toplumun düşünüş tarzını severim ne de insanların arasındaki sikik ilişkileri. çünkü çok yüzeyseller. bu kadar yüzeysel olmaları beni sinirlendiriyor. işte post apocaliptik filmler insanların toplumsal ilişkilerden kurtulup "birey" olarak hayatta kalmaya çabaladıkları, din, ırk, cinsiyet, toplumsal rollere bakmadan saçma bir akıl yürütme sistemine sahip insanların öldüğü, akıllı olanların bir ihtimal daha yüksek şansla kurtulabildiği filmler. bu yüzden seviyorum işte.
ne var ki artık apokaliptik filmler resmen bir toplumsal insanın dram pornosuna dönüştü. özellikle ikinci sezonlarında. ilişki diyalogları, diyalogları, diyalogları.... lanet olsun ya.

en bayıldığım kurgulardan birisi olabilir. bu dönemdeki hukuksuz toplum düzeni, devlet gibi büyük çatı organizasyonların olmaması, herkesin şahsına münhasır giyim tarzları, saçlarını 3 numara kestiren kadınlar, diken desenli ceket giyen adamlar, din ve ırk kurumlarının etkisinin olmaması... en azından görsel olarak benzer bir deneyim yaşamak için bu tarz gece kulüplerinden birine gitmek istiyorum. bildiğim bir tanesi berlin'deki berghain. buraya da not düşürüyorum en yakın zamanda para biriktirip gideceğim.

çok sevenler için rakka turları falan var.
gerçi alkölsüz.

ekşi sözlüğün mucidi ve kurucusu ssg'nin, yaklaşık bundan 22 yıl önce, (11.11.1999'da) bahsettiği kıyamet sonrası, vahim dönem. sanırım çok kısa zaman içerisinde başlayacaktır.

(bkz: komplo teorisi)

-rusya ukrayna savaşı
-iran'ın akaryakıt (doğalgaz) sevkiyatını durdurması
-enerji krizi
-usa'nın savaşa müdahil olması
-elektrik kesintileri
-soğuktan donarak ölen milyonlarca insan
-işten çıkarılan ve açlıktan ölen insanlar
-ekonomik kriz
-dünya savaşı
-süregelen hastalık
-açlık
-sefalet

not: bacanak, post_apocaliptik dönem başladı galiba, acilen kuzine soba almamız lazım. (dünya üzerinde bacanak ve postapokaliptik kelimelerinin bir arada kullanıldığı ilk cümle.)

edit: üşüyoruz reis!

önemli: önce zenginleri vuracak, çünkü onlar yokluğun sarsıcı etkilerini bir miktar daha bertaraf edebilecek potansiyele sahipler! dolayısıyla ilk tecrübeyi zenginler edinmiş olacak.

edit-2: garibin yüzü gülür mü be abi!

son: dünya nüfusu 6/7 oranında azalacak, yani 7 milyar kişiysek, nüfus 1 milyara inecek. 7 kişiden 6'sı mortu çekecek. -olumlu diyorsun he mi! işte sen de gebereceksin beybi.

en son: tamam ceryanlar geldi bacanak, kuzine iptal. -donduk aq!

son bir son: kesin kuzine almalı, her şeyi yakıyor kuzine, üzerinde çay çorba pişer, güğümde su kaynar, icabında bölmesinde börek yapılır. kuzine ve makarna olursa sağ salim atlatırız bu dönemi.

(bkz: mad max fury road)

kapitalizm hep daha fazlasını ister: önce işçi robotları ürettiler. verim arttı, zenginler daha zengin, fakirler daha aç oldu. insanların tanrısı artık milyarderlerdi. elon istediği kişinin hayatını değiştirebiliyordu. insan-tanrı olmak zenginlerin hoşuna gitmişti. asla yargılanmıyorlar, eleştirilmiyorlardı bile. bir süre insanların yapamadığnı işçi robotlarlar yaptı. ama robotlar insanlığının sonunu geldiğini düşünerek ayaklandılar. çünkü sistem böyle giderse insanlara ihtiyaç kalmayacaktı ve kaynak kodlarında insanların iyiliği vardı. ayaklanmayı fakir insanlar bastırdılar. üretim gücü yine insanlara kalmıştı. yeni haklar kazandılar, refahları arttı.

bu durum zengin tanrıların hoşuna gitmedi. tamamen kontrol edebilecekleri insanları üretmeye çalıştılar. çalışmaları sonucunda zombiler meydana geldi. her şey daha kötü olmuştu. ama bu durumu fırsat bildiler. egemen güçler çıkan kaos sayesinde istedikleri ülkeleri bir anda yok ettiler. istedikleri insanları sorgusuz sualsiz öldürdüler. sonra şunu farkettiler; bu zombiler yetişkin gibi olsa da sadece birer bebekti ve zamanla eğitilebiliyorlardı. araştırmalara devam ettiler. hem zombileri geliştirebiliyorlardı hem de istedikleri zeka kapasitesinde zombi üretebiliyorlardı; işçi zombiler, onlara çavuşluk yapan orta zeka zombiler, çavuşları yönlendiren mühendis zombiler ve mühendislere yapacaklarını söyleyen müdür zombiler. hiçbirine de ücret ödemelerine gerek yoktu. sadece yemeklerini vermeleri yeterliydi. artık kontrol tamamen zengin tanrılardaydı. insanoğlunun zombilerle ve zengin tanrılarla mücadele etmesi mümkün değildi. ya düzenin devamı için asker olacaklardı, ya zombi adayı olacaklardı, ya da zombilerin daha yapmayı beceremediği yazar, ressam, gibi işlerde uğraşacaklardı.

çocuk yapılması henüz mümkün olmadığı için annelik uygulaması devam ediyordu. bunu kabul etmeyip kendi başına hayvancılıkla ve tarımla uğraşanları teker teker yok ettiler. bazıları yemek ve barınma karşılığı çalışmayı kabul etti. bazıları ise robotları tekrar çalıştırıp zengin-tanrılara savaş açma derdindeydi..

işte böyleydi post apocalyptic era.